3156 sayılı Yasa ile usulün 213. maddesinde yapılan değişiklikle, süresinde cevap vermemiş olmakla davayı inkar durumuna düşmüş bulunan davalının, dava dilekçesinde bildirilen vakıaların doğru olmadığını isbat için yeni vakıalar ileri sürmeden savunmanın genişletilmesi yasağına uyarak ve inkar sınırları içerisinde kalmak suretiyle karşı delil göstermesi engellenmediğinden, davacıların bu çerçevede delil gösterme ve dinletme haklarının olduğu-
Tarafların Türk soyundan gelmelerine rağmen Türk tabiyetinde bulunmamaları halinde boşanma (ve ayrılık) sebep ve hükümlerinin milli kanunlarına tâbi olacağı–
Boşanmanın yan sonuçları ile ilgili sözleşmelerin geçerliliği hakim onayına bağlı olduğundan, boşanmayı kabul etmesi koşuluyla koca ta-rafından kadına verilen senedin (ve bu konuda yapılan anlaşmanın) hakim tarafından onaylanmamış olması halinde iptali gerekeceği–
«Eşin boşanmaya razı olması» için değil de, «boşanan kadının tekrar evlenmemesi halinde» tazminat olarak ödenmek üzere düzenlenen bono-nun, MY. md. 184/5’in kapsamına girmediği (ve bu nedenle hakimin onayına gerek kalmadan geçerli olduğu)–
Kocanın, karısını başkaları ile aldatmış olmasının, -kocası hakkında boşanma dâvası açma hakkına sahipken bu hakkını kullanmamış olan- karısına, kocasına hakaret hakkı vermeyeceği (bu durumda, kocanın istemi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekeceği)–
Boşanma davasında; hüküm kesinleşmeden davadan feragat edilmesi halinde; dava temyiz aşamasında ise «feragat nedeni ile dava red-dedilmek üzere» hükmün bozulması gerekeceği–