Tapu iptali ve tescil davaları tapu kayıt malikine karşı yöneltilmesi gereken davalar olup bu şahıslar dışında bulunan davalılara husumet yöneltilmeyeceği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olduğu ve her zaman kendiliğinden değerlendirilmesi gerektiğinin göz önünde bulundurulması gerektiği; dava konusu taşınmaz yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Dava konusu edilmeyen ve bedeline de hükmedilmeyen ve 481 parsel sayılı taşınmazın yola giden kısmından arta kalan kısımlar olan 293/1 ve 294/1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin oluşan tescilin geçerli bir hukuki sebebe dayanmadığı, yolsuz olduğu anlaşıldığından ve somut olayda davalı idarenin iyiniyetinden sözedilemeyeceğinden 4721 sayılı TMK'nun 1025. maddesi gereğince davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davalı, dava tarihi itibariyle kayıt maliki olmadığı gibi muristen davacılarının mirasbırakanına intikal eden yasal miras payı 1/4 olduğu halde hüküm altınan alınan paylar toplamı 16/48 yani 1/3 olduğu görüldüğünden, hakimin doğru sicil oluşturması ilkesi gereğince davacıların veraset ilamında belirtilen miras payları üzerinden tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiği ve kayıt maliki olmayan davalı H. yönünden davanın pasif husumet yokluğun nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Kadastral parselin ihyasının imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olunabileceği; bu durumda da ihyası istenen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği-
Kadastral parselin ihyasının imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olunabileceği, bu durumda da ihyası istenen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği-
Mahkemece kurulan hükümde iptaline karar verilen pay oranlarının belli olmadığı gibi bu şekilde kurulan bir hükmün infazının da mümkün bulunmadığı, kök miras bırakandan davalıların yakın miras bırakanına mirasen intikal eden paylarının belirlenmesi (... kalan payı ayrı tutularak), gerek duyulduğu takdirde pay miktarlarının hesabı bakımından bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması, bu şekilde belirlenen ve iptali ile davacı adına tescili gereken pay oranının hükümde açıkça gösterilmesi gerektiği-
İ. sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemlerine ilişkin açılan davada,dava mirasbırakanın temliki bakımından pay oranında açılmış olup, mirasçılar arasında paylı mülkiyet hükümleri gözetileceğinden pay oranında istemde bulunabilirlerse de, 3.kişilere karşı açılacak bu tür davaların tüm mirasçılar ya da tereke mümessili tarafından açılmasının zorunlu olduğu- İddianın yazılı delille kanıtlanamadığı, davacının delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı gözetilerek davanın reddinin gerektiği- 
Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği , bir diğeri Hazine'nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmaması olduğundan, imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK. mad. 1025 hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği-
Mirasçıların birbirlerine karşı açacakları tapu iptali ve tescil davalarında, mirasçılar arasında paylı mülkiyet hükümleri geçerli olduğundan, pay oranında tapu iptali ve tescil isteyebilecekleri, buna karşın mirasçı olmayan kişiler aleyhine açılacak davalarda ise, mirasçılar terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olup, sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait haklar üzerinde birlikte tasarruf edeceklerinden, pay oranında tapu iptali ve tescil isteyemeyecekleri-