Kadastral mülkiyetin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemi-
İmar planının iptali nedeniyle kök parselin ihyası suretiyle Hazine adına tescili isteği-
Kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemi- Tapu sicilin aleniliği (güvenilirliği)- Hazinenin kusursuz sorumluluğu- Kaydın illetten mücerret olmaması-
Mahkemece öncelikle; Belediyesince 2981-3290 Sayılı Yasanın 10/b-c maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasının çekişme konusu taşınmaz yönünden ayakta olup olmadığının kesinleşme şerhli idare mahkemesi ve encümen kararları da değerlendirilmek suretiyle tereddüde yer bırakmayacak şekilde saptanması, çekişme konusu taşınmaza ilişkin imar uygulamasının iptal edildiğinin saptanması halinde geri dönüşüm işlemlerinin yapılıp yapılmadığı, geri dönüşüm işlemlerinin yapılmadığının tespit edilmesi durumunda ise 437 parsel sayılı taşınmazın tedavüllü tapu kayıtları (geldi ve gitti kayıtları denetlenebilir biçimde kütük sayfaları) ile dayanak belgeleri (Belediye Encümen kararı, şuyulandırma cetvelleri, vs) ve kadastral pafta ile oluşturulan imar parselleri krokileri getirtilerek mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması, ihyası talep edilen 437 parsel sayılı taşınmazın kadastral sınırları üzerinde iptal edilen şuyulandırma işlemi ile oluşturulan imar parsellerinin ve diğer alanların (park, yol, gibi) kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanması; 437 parsel sayıl taşınmaz kapsamında çekişmeli imar parseli dışında başka alanlar (imar parselleri, yol, park, vs) varsa, bunlar hakkında da malikleri aleyhine kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil davası açmak üzere davacıya uygun bir süre verilmesi ve açıldığı takdirde eldeki davayla birleştirilmesi, taraf delillerinin toplanması, imar uygulamasını gerçekleştiren Belediye de davaya dahil edildikten sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesi gereği davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı durumda olduğu göz önüne alınarak yapmış olduğu yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar ... Büyükşehir Belediyesi ile dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olduğundan davalı ... Belediyesi sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, ne var ki; anılan bu hususların kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Davalı ... tarafından yapılan imar uygulamasının iptali bakımından idari yargı yerinde dava açılıp açılmadığı araştırılarak bu idari davanın sonucunun beklenilmesi, iptal edilmemiş olması halinde imar parselinin dayanağı olan idari işlem ayakta kaldığından sicilin dayanıksız kalmayacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşmeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi, iptal edilmiş olması halinde ise 7221 sayılı Coğrafi B. Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesindeki değişiklik uyarınca dava konusu uyuşmazlık, idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin eski hale ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteği-
Anılan imar uygulaması işlemi idare mahkemesi kararıyla iptal edilmiş ise de kadastral parsel henüz ihya edilmemiş olduğundan davacıların ipotek bedelinin depo ettirilmesi ve ipoteğin fekkini talep etmekte hukuki yararlarının bulunduğu, o halde; imar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekeceğinden belediyeden şuyulandırmaya ilişkin evrakların getirtilerek dava konusu taşınmaza kaç metrekare taşınmaz bedeli için ipotek konulduğu tespit edilip, bedel / m² oranlaması yapılmasından sonra mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak taşınmazın bulunduğu mevkideki emsal değerler gözetilmek suretiyle emsal araştırması yapılması, imar uygulamasına ilişkin belgeler incelenerek davalının parselinden davacı parseline kaç metrekare yer gittiğinin, yerin dava tarihindeki rayiç değerinin yeniden belirlenmesi ve bu bedel depo ettirildikten sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Anılan imar uygulaması işlemi idare mahkemesi kararıyla iptal edilmiş ise de kadastral parsel henüz ihya edilmemiş olduğundan davacıların ipotek bedelinin depo ettirilmesi ve ipoteğin fekkini talep etmekte hukuki yararlarının bulunduğu, o halde; imar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekeceğinden belediyeden şuyulandırmaya ilişkin evrakların getirtilerek dava konusu taşınmaza kaç metrekare taşınmaz bedeli için ipotek konulduğu tespit edilip, bedel/m² oranlaması yapılmasından sonra mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak taşınmazın bulunduğu mevkideki emsal değerler gözetilmek suretiyle emsal araştırması yapılması, imar uygulamasına ilişkin belgeler incelenerek davalının parselinden davacı parseline kaç metrekare yer gittiğinin, yerin dava tarihindeki rayiç değerinin yeniden belirlenmesi ve bu bedel depo ettirildikten sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteği-