5841 sayılı Yasa'nın Anayasa Mahkemesi'nin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edildiği ve 23.7.2011 tarihinde de resmi gazetede yayımlanarak iptal hükmünün yürürlüğe girdiği, öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan önceki hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse ve ayrıca Anayasa'nın 153. maddesine göre iptal kararı geriye yürümezse de 12.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptalin, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemeyeceği ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına gireceği-
Çekişme konusu 1177 (205) parselin ihdas suretiyle S. Belediyesi adına tescil edildiği halde sonradan hazırlanan imar dağıtım cetvellerinde malikin Hazine olarak gösterilmesinin mülkiyet hakkı kazandırmayacağı, nitekim Hazine adına da bir sicil kaydının bulunmadığı gözetilerek davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece imar parseli hakkında imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi, ihyasına karar verilen 5412 (1245) sayılı kök parselin kapsamında kaldığı anlaşılan ve imar planında "yol alanında" kalan kısmın, imar işleminin idari yargıda iptal edilmesiyle, bu işlemin kapsadığı tüm uygulamaların iptal edilmiş sayılacağı gözetilmeksizin, taşınmazın kısmen terkinine karar verilmesinin de isabetsiz olduğu- İhyasına karar verilen taşınmazın değeri üzerinden nispi karar ilam harcının hüküm altına alınması gerekirken "maktu harca" hükmedilmesi doğru olmadığı gibi taşınmazın değeri üzerinden davacı taraf lehine "maktu vekalet ücreti" yerine "nispi avukatlık ücretine" karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin ve dava kabul edildiği halde davalı Belediyeler lehine avukatlık ücreti taktir edilmesinin de yerinde olduğu-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
Kabul kapsamına alınan taşınmazlarda miras bırakan tarafından taşınmaz ve pay temlikleri ve davacıların miras payları gözetilerek, her bir taşınmazda iptal ve tescili gereken pay miktarı saptanarak hüküm altına alınması gerekeceği-
Mahkemece imar parseli hakkında oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya şeklinde karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi kadastral parsel kapsamında kaldığı anlaşılan “yol” ile "park" alanında kalan bölümlerin de kabul kapsamı dışında bırakılmasının isabetsiz olduğu-
İlçe Seçim Kurulu, Tapu Sicil Müdürlüğü, Evlendirme Dairesi, Banka şubeleri, İlçe Tarım Müdürlüğü, Türk Telekom vs. gibi kuruluşlar ile, davacıların bildirecekleri diğer kurum ve kuruluşlardan murisin parmak izlerinin yer aldığı evrak asıllarının getirtilmesi, ondan sonra bu belgelerle mukayese yapılmak suretiyle çekişme konusu sahte olduğu ileri sürülen belge asıllarındaki parmak izlerinin miras bırakana ait olup olmadığı yönünde konusunda uzman bilirkişilerden (parmak izi incelemesi konusunda) rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İptalin, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemeyeceği ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına gireceği-
Çekişmeli taşınmazın öncesini oluşturan taşınmazın 3194 sayılı İmar Yasası'nın 17. maddesi uyarınca yoldan ihdas suretiyle S. Belediye'si adına sicil kaydı oluştuğuna göre taşınmazın üzerinde Hazine'nin mülkiyetten kaynaklı bir hakkının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın ise iptalinin gerekeceği ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği, ancak, eksiği tamamlatılmak suretiyle getirtilen evraklardan, idarenin geri dönüşüm çalışmasını yaptıktan sonra Tokat Belediye Encümeninin 2.12.2008 tarih ve 1108 sayılı kararı ile 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yeni bir idari işlem tesis edildiğinin anlaşıldığı, anılan bu işlemle ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olanağından söz edilemeyeceği-