Ölüm nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkin davada, düzenlenen bilirkişi raporunda, davalıya 2/8 kusur oranı verildiği, olaya tanık olan kişinin savcılık ifadesinde davacının kusur oranının artmasına sebebiyet verecek beyanlarda bulunduğu, savcılık dosyasındaki ifadelerin değerlendirilerek konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği-
Bedensel zarar nedeniyle maddi-manevi tazminat davasında, Adli Tıp Kurumu raporunda kusur oranı %41, ileri tarihli bilirkişi raporunda ise %29 olarak belirtilmiş olup; raporlar arasındaki açık çelişkinin giderilmesi gerektiği-
Manevi tazminatın belirlenmesinde; ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücün, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özelliklerin göz önünde bulundurulması gerektiği-
Dava bedensel zarar nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkin olup, çalışma gücü kaybı tazminatının hesaplanmasında, devre başı ödemeli, belirli süreli rant formülünün kullanıldığı, bilinmeyen dönem gelirinin belirlenmesinde %0 teknik faiz uygulandığı, yapılan hesaplamanın Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamalara uygun olmadığı, bilinmeyen dönem hesabı yönünden teknik faiz uygulamasının, CSO 1980 yaşam tablosunun kullanılarak, bakiye ömür süresinin belirlendiği hallerde kullanıldığı, bilirkişi tarafından PMF yaşam tablosunun kullanıldığı, buna rağmen teknik faiz uygulaması yapılmasının da çelişkili ve hatalı olduğu, -PMF yaşam tablosuna göre bakiye ömür süresinin belirlendiği hallerde, işleyecek (bilinmeyen) dönem tazminatının 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve %10 oranında iskonto edilmek suretiyle hesaplanması gerektiği -Çalışma gücü kaybı tazminatı ile bakıcı gideri tazminatının hesaplanmasında, kaza tarihi ile hesap tarihi arasında geçen 2 yıllık dönem için işlemiş faizin de eklendiği, haksız fiilden doğan zarar nedeniyle hesaplanan tazminatların hüküm altına alınmasında temerrüt faizinin zaten hüküm altına alınacağı, bilirkişi tarafından faize faiz yürütülmesine yol açacak biçimde, işlemiş dönem tazminatı faizinin de toplam tazminat miktarına ilave edilmesinin hatalı olduğu-
Trafik kazası nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada, davalının bildirdiği tanıklar dinlenmeden hüküm kurulmasının savunma hakkını kısıtlar nitelikte olduğu- Tanıkların usulune uygun olarak çağrılıp dinlenilmesinin gerektiği-
Davacının yüzündeki sabit izlerin kısmen de olsa giderilmesinin bedensel ve ruhsal sağlığı bakımından zorunlu olduğu- Kişinin yüzündeki yaralanma sonucu oluşan izlerin yalnızca mesleğe kabulde değil kariyer olarak mesleğinde yükselmesine etkilerinin de değerlendirilmesi gerektiği- 2918 sayılı Yasa'nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu'na ait olduğu; belgesiz tedavi giderlerinden ise sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumluluklarının devam ettiği-
Trenin çarpması sonucu vefat edenin eşi olan davacının açtığı tazminat davasının (hizmet kusurundan  doğan zararın tazminine ilişkin davanın) tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılması gerektiği-
Sigorta şirketine kazanın ihbar edildiğine dair bir iddia, bilgi ve belge bulunmadığı durumlarda davalı sigorta şirketinin en erken dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerektiği- Islah edilen kısım için ıslah tarihinden, ıslah öncesi talep için dava tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmasının doğru olmadığı- İhtiyari dava arkadaşlığında kabul edilen tazminat yönünden her bir davacı yararına ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği- Sağ kalan kişilerin muhtemel yaşam sürelerinin tespitinde PMF tablosu kullanılmakta olup, işleyecek dönem hesabında da %10 artırma ve %10 eksiltme yöntemine göre hesaplama yapılması gerektiği- Davacılara kurum tarafından bağlanan gelirin rücuya tabi olduğu, bu durumda rücuya tabi gelirin mahsubu yoluyla tazminat hesaplaması yapılması gerektiği
Trafik kazasından destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davada, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açılan rücu davasının celbedilip, dava neticelenmemiş ise sonucu beklenilerek sonucuna göre bir karar verilip davacıların destekten yoksun kalma zararı hesaplanarak bulunacak bu miktardan desteğin kusuru oranında indirim yapıldıktan sonra elde edilecek rakamdan davacılara Sosyal Güvenlik Kurumunca bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerlerinden (tekrar kusuru indirimi yapılmaksızın) ilk peşin sermaye değerinin yarısının tenzil edilerek hesaplanacak tazminata hükmedileceği-
Davacının davalı vakfa ait ait kesimhanede bulunduğu sırada kasabın elinden kaçan büyükbaş hayvanın vurması sonucunda yaralandığını ileri sürdüğü davada, davalı vakfın hayvan bulunduran olarak kusursuz sorumlu bulunduğu- Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan raporda meslekte kazanma gücü kaybı oranının sebebi belirtilmediğinden ve davalı taraf vermiş olduğu itiraz dilekçesinde raporun kanaat verici nitelikte bulunmadığı gibi kendi içerisinde çelişkili olduğunu ileri sürdüğünden Adli Tıp Genel Kurulu'na müracaatla oradan alınacak rapor dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • kayıt gösteriliyor