Tacirin borçlarının ticari olması asıl (kural) olduğundan, «dava konusu senedin ticari işletmesi ile ilgili olmadığını» ileri süren davalı-alacaklının bu hususu isbatla yükümlü olduğu–
Geri alma davası sonucunda, «geri alınmasına karar verilen miktar üzerinden» davacı yararına nisbi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
Düzenlenen sipariş fişi ve davacıdan alınan çekler (bonolar) karşılığı malların davacıya gönderilip teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğünün davalıya düştüğü–
Olumsuz tesit davası sırasında, mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmediği için dava konusu borcun alacaklıya ödenmesi halinde, «olumsuz tesbit davasına geri alma davası olarak devam edileceği» (olumsuz tesbit davasının, geri alma davasına dönüşeceği)–
Ödemenin taksitle yapıldığı hallerde, geri alma davasının, son taksitin ödenmesinden itibaren bu yıl içinde açılması gerekeceği–
Sadece fatura düzenlenmesinin, akdî ilişkinin varlığının ve fatura içeriği malın davalıya teslim edildiğinin kanıtı olamayacağı–
Borçlu tarafından açılan olumsuz tespit davasının zamanaşımını kesmeyeceği—
«Dava konusu senedin ikrah ve tehditle alındığı» iddiasıyla davalı-alacaklılar hakkında açılmış olan ceza davasının sonucunun, olumsuz tesbit davasına bakan mahkemece bekletici mesele yapılması gerekeceği–
«Malen» kaydını taşıyan senedin «şirket ortaklığının sona ermesi üzerine, şirketteki mal ve eşyalardan davacının payına düşen bedele karşılık kendisine verildiğini» savunan davalı alacaklının bu beyanının senedin tâlili niteliğini taşımayacağı–
Hukuki nitelendirmeyi yapmak hakimin görevi olduğundan (HUMK. mad. 76, şimdi; HMK. mad. 33), davacının dava dilekçesinde kullandığı «senet iptali», «senedin iadesi», «borçtan kurtulma» şeklinde sözcüklerin önem taşımayacağı ve davacının amacına, dava dilekçesinin içeriğine göre, açılan davanın «olumsuz tesbit davası» olarak kabul edilmesine engel teşkil etmeyeceği–