Davacının «davalı şirketin diğer davalıya muvazaalı olarak borçlanıp, yapılan takip sonucu borçlu şirket tarafından satılan taşınmaz ile ilgili açılan tasarrufun iptali davasında zarar göreceğini» ileri sürerek -davalılar arasında yapılan hukuki işlemden ve buna dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından olumsuz yönde etkilenebileceğinden- olumsuz tespit davasında aktif husumet ehliyetine sahipse de, tasarrufun iptali davasında verilecek karar muvazaa iddiasının yerindeliği yönünden de sonuç doğuracağından, davacının menfi tesbit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı-
Ticaret mahkemesinin tedbir kararında yer alan %15 oranındaki nakit teminat bölümü dışındaki kısmı için her an nakte çevrilebilecek nitelikteki teminat mektubu alınarak buna isabet eden paranın borçluya iadesi nin mümkün olduğu-
Zabıtada verdiği beyanında "alacaklı olmadığını" belirten davalının mahkemece "alacağının bulunmadığına" karar verilmesi gerekeceği-
Ticari senedin kumar ya da bahse dayalı olması halinde, böyle bir borç için düzenlenen senedin, hamiline alacak hakkı vermeyeceği, çünkü kumar ve bahis borcunun ahlak kurallarına aykırı olduğu–
Primin süresi içinde ve tam olarak ödenmeyen kısmına sürenin bittiği tarihten itibaren başlayarak tamamı ödeninceye kadar tahakkuk ettirilecek gecikme zammında; gecikme zammı oranlarının sonradan Bakanlar Kurulu kararı ile değiştirilmesi halinde; primin ödenmeyen kısmına işbu değişikliğin yürürlük tarihinden sonraki dönem için değişen gecikme zammı oranının uygulanması gerekeceği, gecikme zammı; ödeme süresi içinde primin ödenmeyen kesimine belli oranda bir paranın eklenmesi olup, hukuki nitelikçe tazminat vasfında olmadığından, faize faiz yürütülmeyeceği ilkesi kapsamında ödenmeyen gecikme zammı üzerinden faiz yürütülemeyeceği, kaldı ki 506 sayılı Kanunun 80. maddesi hükmüne göre primin ödenmeyen kısmına yasal faiz yürütülmesinin de mümkün olmayacağı, yanlış ve yersiz olarak alındığı anlaşılan prim ve fer’ilerinin Sosyal Sigortalar Kurumundan istirdadına ilişkin davalarda kanuni faize; taleple bağlılık ilkesi de gözönünde tutularak ödemenin yapıldığı tarihi takip eden aybaşından itiba
Zayi nedeniyle iptal kararından sonra, çeki elinde bulunduran kişi tarafından borçlu hakkında icra takibi yapılmış olması halinde gerçek hak sahibinin tespiti için çeke dayalı icra takibi yapan kişiye, iptal kararını alan kişiye karşı «çekin iptaline ilişkin ilamın iptali için» dava açmak üzere süre verilmesi gerekeceği-
Kiracının «anahtarı kiralayana teslim ettiği» yazılı delille kanıtlaması gerekeceği–
Kiracının uzayan dönem için kira bedellerinden sorumlu olduğu, ancak anahtarı teslim alan kiralayanın da, kiralananı aynı koşullarda kiraya verebilmek için gerekli çabayı sarfetmek zorunda olduğu–
Birinci/ikinci haciz ihbarnamesine süresinde cevap vermeyerek ikinci/üçüncü haciz ihbarnamesinin çıkarılmasına ve dolayısı ile olumsuz tesbit davasının açılmasına davacının neden olduğu durumlarda, ilk oturumda davanın davalı tarafından kabul edilmesi halinde, davalının yargılama gideri (ve vekalet ücretinden) sorumlu tutulamayacağı–