İlamın hüküm bölümünde aksine bir kayıt bulunmadığından her bir borçludan eşit şekilde tahsilinin gerektiği kabul edilerek, şikayetin sonuçlandırılması gerekirken, ilamın hüküm bölümünde ifade edilmeyen kusur oranlarına göre icra emrinin düzeltilmesine karar verilemeyeceği-
Takip dayanağı ilam, taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin olmayıp satış bedeline ilişkin alacak ilamı niteliğinde olduğundan HMK 367/2 maddesi kapsamında kalmadığından kesinleşmeden takibe konu yapılabileceği-
Alacaklının ilamlı takibe başlamadan önce,ilamdaki alacakları adına aldığı ihtiyati haciz kararı alınmış olmasının kesinleşmeden infaz edilemeyecek ilam hakkında takip yapma hakkı vermeyeceği,ihtiyati haciz kararına dayalı olarak ilamlı takip yapılamayacağı-
Gayrimenkulün aynının tartışma konusu yapıldığı ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
Mahkeme ilamları bir bütün olup esası kesinleşmeden infaz edilemeyeceğinden eklentilerinin de borçludan istenilebilmesi için hükmün kesinleşmesinin zorunlu olduğu-
İİK.nun 16/2. maddesinde, bir hakkın yerine getirilmesinden kaynaklanan şikayetler süre ile sınırlandırılmamış olup; istem ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK.nun 16/2. maddesi kapsamında değerlendirilip şikayet konusu asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden takibin iptaline karar verilmesi yerine şikayetin süreden reddinin isabetsiz olacağı-
Takip dayanağı ilamın hüküm bölümü incelendiğinde, otomobilin .. TL değer kaybının ödenmesi halinde, ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde İİK.nun 24. maddesi gereğince işlem yapılması gerekeceği, ilamın hüküm kısmının aynen infazının zorunlu olduğu-
Tenfiz kararlarının kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
Ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin, ilgili kamu idaresine ödenmesi zorunluluğu borçlu işverene ait olduğu, alacaklının, ilam konusu bedelden bu kesintilerin düşülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabileceği-
İlamın infaz edilecek kısmının “hüküm bölümü” olduğu, diğer bir deyişle hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu bulunduğu; ilamda hüküm altına alınmayan hususlara dayalı olarak yorum, tahmin veya takdir yolu ile icra takibine geçilemeyeceği, ancak, bu konuda yeniden mahkemede dava açılarak alınacak ilama dayalı olarak yeni bir takip yapılabileceği-