Takip dayanağı ilamın, müstakilen açılan istirdat davasına ilişkin olup HUMK.nun 443. (HMK.nun 367/2.) maddesinde yer almadığından kesinleşmeden takip konusu yapılabilecek nitelikte olduğu, dayanak ilamın incelenmesinde, davanın, menfi tespit davası olarak açılıp daha sonra istirdata dönüşmesinin de söz konusu olmadığı, o halde İİK.nun 72. maddesine göre de kesinleşmenin aranmayacağı-
Takibin dayanağı olan ilam, Medeni Kanunun 227 ve devamı maddelerine dayalı mal rejimi tasfiyesi alacağına ilişkin olup, bu nevi ilamların, konu olarak anılan kanunun "Aile Hukuku" kitabında yer alsa da, tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, boşanma ilamının fer'i niteliğinde olmayıp ondan bağımsız olan edaya ilişkin ilamlar olduğu, bu nitelikleri itibariyle de mal rejimi, mal rejimi tasfiyesi alacağına ilişkin ilamlar ile bu ilamların feri niteliğindeki ilam vekalet ücretinin diğer edaya ilişkin ilamlar gibi, kesinleşmeden icraya konulmalarının mümkün olduğu-
Muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davası sonunda fiili imkansızlık nedeniyle bedelin tahsiline ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
Borçlunun icra takibinde dayanak ilamın 1. bendinde belirtilen … TL ve fer'ilerinden sorumlu tutulduğu halde çıkarılan yenileme emrinde borçlu tutarının ilamda belirtilen tutardan daha fazla gösterilmesinin isabetsiz olup, yenileme emrinin iptaline yönelik isteminin kabulü gerekeceği-
Kişiler ve aile hukukuna ilişkin kararların kesinleşmedikçe yerine getirilemeyeceği, ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat vs. alacaklara ilişkin hükümlerin de aynı kurala tabi olduğu-
Menfi tespit kararının kesinleşmediği anlaşılmakla, menfi tespit ilamında hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinin talep edilmesinin mümkün olmadığı-
İlam taşınmazın aynına ilişkin olup; ilam kesinleşmeden takibe konulmuş olduğundan mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece takip alacaklısı için hükmedilen 2.000 TL ve ferileri üzerinde kalan miktarlar için takibin iptaline karar verilmesi gerekirken şikayetçileri takip yapan alacaklı için 6.000 TL alacak yönünden müşterek müteselsil borçlu kılacak şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Takip dayanağı ilam İİK.nun 277 ve müteakip maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası sonucunda, aynı yasanın 283/2. maddesi gereğince bedele hükmedilmesine ilişkin olup; bu tür kararlarda amaç yalnızca borçlunun tasarrufuna konu ettiği maldan alacaklının alacağının tahsili olanağını sağlamaktan ibaret olup, tapu kaydının iptaline yönelik bir hüküm yer almayacağından söz konusu ilamın bu haliyle ayni değil şahsi hak doğurur nitelikte olup HUMK.nun 443/4.maddesi kapsamında kalmadığından infazı için kesinleşmesi şartı aranmayacağı-
İlamların infaz edilecek kısmının hüküm bölümü olduğu, diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, o nedenle, sınırlı yetkili İcra Mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği-