Aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümlerin kesinleşmedikçe takibe konu edilemeyecekleri, ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümlerin de aynı kurala tabi oldukları, ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmelerinin gerekli olmadığı-
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, dayanak ilamın kesinleşmediğinden bahisle takibe konamayacağını iddia etmiş ise de boşanma hükmü kesinleşmiş olduğundan altınların iadesi ilamının kesinleşmeden takip konusu yapılmasının mümkün olduğu, bu durumda mahkemece istemin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Takibe konu ilamın incelenmesinde; alacaklının gayrimenkul üzerinde kiracılık sıfatına (zilyetlik hakkına ) dayanarak borçlunun herhangi bir alt kiracılık vs hakkı olmadan, bu yeri fuzulen işgal ettiğinden bahisle, zilyetliğinin tespiti ile davalının bu yere müdahalesinin men-ine karar verilmesini istediği, borçlunun ise dava konusu yerde kiracı olduğunu ve kira paralarını nispeten ödediği nedeniyle meni gerektirecek müdahalesinin olmadığını belirttiği, bu durumda ilamda taşınmazın aynının tartışma konusu yapılmadığının görüldüğü-
İİK. nun 277 ve müteakip maddelerine göre alınmış tasarrufun iptaline ilişkin ilamın; aynı yasanın 283.maddesine göre taşınmazın tasarrufun iptaline konu edilmesi, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan borçlunun tasarrufa konu ettiği taşınmazdan alacaklıya haciz ve satışını işleyebilme hakkı verdiğinden taşınmazın aynı ile ilgili değil şahsi hak doğurucu nitelikte olup, HMK.nun 367/2. maddesi kapsamında kalmadığından dayanak ilamın icrası için kesinleşme şartı aranmayacağı-
İlamın hüküm bölümünde aksine bir kayıt bulunmadığından her bir borçludan eşit şekilde tahsilinin gerektiği kabul edilerek, şikayetin sonuçlandırılması gerekirken, ilamın hüküm bölümünde ifade edilmeyen kusur oranlarına göre icra emrinin düzeltilmesine karar verilemeyeceği-
Takip dayanağı ilam, taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin olmayıp satış bedeline ilişkin alacak ilamı niteliğinde olduğundan HMK 367/2 maddesi kapsamında kalmadığından kesinleşmeden takibe konu yapılabileceği-
Alacaklının ilamlı takibe başlamadan önce,ilamdaki alacakları adına aldığı ihtiyati haciz kararı alınmış olmasının kesinleşmeden infaz edilemeyecek ilam hakkında takip yapma hakkı vermeyeceği,ihtiyati haciz kararına dayalı olarak ilamlı takip yapılamayacağı-
Gayrimenkulün aynının tartışma konusu yapıldığı ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
Mahkeme ilamları bir bütün olup esası kesinleşmeden infaz edilemeyeceğinden eklentilerinin de borçludan istenilebilmesi için hükmün kesinleşmesinin zorunlu olduğu-
İİK.nun 16/2. maddesinde, bir hakkın yerine getirilmesinden kaynaklanan şikayetler süre ile sınırlandırılmamış olup; istem ilama aykırılığı içermekte ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK.nun 16/2. maddesi kapsamında değerlendirilip şikayet konusu asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden takibin iptaline karar verilmesi yerine şikayetin süreden reddinin isabetsiz olacağı-