Dava, çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir...
5 yıl süreli işletme bayilik sözleşmesi ve 07.08.2003 tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca davalı petrol şirketi ile davacı bayii arasında imzalanan sözleşme uyarınca sözleşmenin rekabet kurumunun tebliğleri uyarınca sözleşmenin kararlaştırılan tarihten daha önceki bir tarihte sona ermesi nedeniyle davacı bayiinin davalı şirkete fazladan yaptığı ödeme bedeli ile taşıt tanıma sisteminden mütevellit alacak istemi-
Belediyenin asli işleminden olan temizlik işi ile ilgili taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığı ve uygulandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin "taşıma" edimini içerdiği belirtilerek arabuluculuğa tabi olduğu yönünde karar verilmiş ise de taraflar arasındaki sözleşmede baskın olan edimin, belediyenin asli işi olan "temizlik ile ilgili hizmet alımı" olması sebebiyle hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili istemine ilişkin davada uyuşmazlığın arabuluculuğa tabi olmadığı-
Dava, cezai şartın ödenmesi istemine ilişkindir...
Menfi tespit davası sırasında verilen ihtiyati tedbir talebine ilişkin itirazda; TTK'nin 5/A maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olup, bu şartın özel kanunla yapılan düzenleme olduğu, maddenin açık düzenlemesi karşısında sonradan giderilebilir niteliği olmadığı, dava açılmadan evvel arabuluculuk yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla mahkemece usule uygun açılan dava olmadığı gözetilerek ihtiyati tedbire itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Menfi tespit davasında görevli mahkemeye gerçek kişinin tacir olup olmadığının araştırılması yönünde karar verileceği-
Elektrik aboneliği sözleşmesi uyarınca ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibinde yapılan itirazın iptali istemine ilişkin uyuşmazlıkta; her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan bu davanın ticari dava sayıldığı, konusu bir miktar para olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalar açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği, ancak arabuluculuk dava şartının eldeki davada yerine getirilmemesi nedeniyle Mahkemece 6325 sayılı Kanun'un 18/A maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davası veya TBK'nun 19. maddesi gereğince açılan muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olmadığından 6100 sayılı HMK’nun 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kaldığı-
Davalı sigorta şirketi tarafından Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı kaza sonucu davacının yaralanması nedeniyle manevi tazminat talebi- Manevi tazminatın zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerektiği- Taraflar arasındaki ilişkinin TTK’da düzenlenen sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı, TTK’nın 3. ve 4. maddeleri hükmü uyarınca tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın mutlak ticari işlerden olduğundan avans faizi istenebileceği-
Nispi ve mutlak ticari dava türlerinden olmayan tasarrufun iptali talebiyle açılan davalarda görevli mahkemenin tarafların tacir ve işin de ticari işletmeleri ile ilgili olup olmamasına bağlı olarak belirlenmesi gerektiğine ilişkin değerlendirmeye itibar edilmediği, son dönemde verilen kararlarla tüm tasarrufun iptali davalarının Asliye Hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği yönünde verildiği- Tasarrufun iptali davaları ticari davalardan olmayıp arabuluculuğa başvurmak dava şartı olmadığı-