Takip alacaklıları ödeme emrinde yabancı para alacağının faizsiz olarak fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden tahsilini talep ettiklerine göre, mahkemenin takibin devamına karar verdiği Euro miktarı üzerinden takibin devamına karar vermesi gerekirken Euro olarak talep edilen miktarın Türk Lirası'na çevrilerek hüküm altına alınmasının TBK. mad. 99/3'e aykırı olduğu- Faiz talep edilmemesine rağmen işleyecek faize hükmedilmesinin de HMK. mad. 26'ya aykırı olduğu-
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK. mad. 706, TBK. mad. 237 (Bk. mad. 213) ve Tapu Kanunun mad. 26 uyarınca şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Her ne kadar resmi akitte gösterilen bedel akit tarihindeki gerçek bedelden düşük ise de, salt bedeller arasındaki oransızlığın tek başına muvazaanın delili olamayacağı- Davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olmasının yanlış olduğu gibi, kabule göre de tazminat istenmediği halde istek dışına çıkılmak suretiyle bedele hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmedilmesinin mümkün olmadığı-
Somut olayda, borçlu, konulan hacizlerin 5393 sayılı Yasa'nın 15. maddesi 6. fıkrası kapsamında da usulsüzlüğü ve kaldırılması talebinde bulunduğu, mahkemece, haczedilmezlik şikayetine konu mahcuzlar borçlu tarafa açıklattırılıp, nitelikleri de göz önünde bulundurularak, anılan yasa kapsamında inceleme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, talebin dayanağı olan hukuki sebep gözardı edilerek tapulu taşınmazın haricen satışının geçersiz olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davacı tarafından maluliyet tazminatı talep edilmediği halde, talep aşılarak kalıcı iş göremezlik (maluliyet) zararı olarak bir miktara hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkin davada, davacının talebi 2010 yılı ürün bedeli üzerinden 1 yıllık ecrimisil olduğu halde, davacının miras payı gözetilmeksizin 5 yıl için hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alınmasının hatalı olduğu-
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-