Öncelikle çekişme konusu taşınmazın ilk tesis tarihinden itibaren tüm maliklerini ve el değiştirmelerini gösterir güncel tapu kayıtlarının ve dayanağı tüm belgelerin (resmi akitlerin) getirtilmesi, mahallinde yapılacak keşif sonucu dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesi, tanıklar da tekrar dinlenilmek suretiyle taşınmazı kimin kullandığının, taşınmaz kiralanmış ise kimin kiraya verdiğinin ve kira ödemelerinin kime yapıldığının, son kayıt malikin taşınmazı kullanan kişiden kira veya kullanım bedeli talebinde bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek son kayıt malikinin TMK’nın 1023. maddesinin korumasından yararlanıp yararlanamayacağının saptanması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
İhalenin feshi isteğinin reddedilmiş olmasının yolsuz tescil nedenini ortadan kaldırmayacağı, mülkiyet hakkına dayalı davaların her zaman açılabileceği- Tescilin ayni bir hüküm ve sonuç meydana getirebilmesi için geçerli bir hukuki sebebe dayanması gerektiği, çünkü hukuk sistemimizde tapu kayıtlarının oluşumunda ‘illilik’ diğer bir anlatımla ‘sebebe bağlılık’ prensibi esas alındığından bu prensip uyarınca tescilin geçerli ve haklı bir sebebe dayanması zorunluluğunun bulunduğu- Bu hususun TMK.’nin 1024. maddesinin 2. fıkrasında ‘Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur’ şeklinde açıklamanın yer aldığı- Yasa maddesindeki bu tanımdan anlaşılacağı gibi; gerçek hak durumuna uymayan tescilin yolsuz tescil olduğu-
Davalıların, davalı yüklenici şirketin yapacağı inşaattan daire satın alan kişiler konumunda olmayıp, henüz hiç bir inşaat faaliyetine girişilmemiş, boş durumdaki ve tapuda arsa vasfındaki taşınmazı satın alan kişiler konumunda oldukları, tapu kaydı üzerinde herhangi bir sözleşme, inşaat ya da davalıdır şerhi bulunmadığından, adı geçen davalıların, davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici şirket arasındaki ilişkileri bildiğinden bahsedilemeyeceği gibi davacının zararına hareket ederek ve muvazaalı bir şekilde taşınmazı satın aldıklarının da ispat edilemediği, bu durumda iyiniyetin orunması gerektiği-
Hukukumuzda kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesinin kabul edildiği ve bu amaçla TMK m. 2 genel hükmü yanında menkul mallarda, 988 ve 989. ve tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023. maddesi ile özel hükümler getirildiği- Bozma ilamında maddi hata sonucu çekişme konusu .... numaraları bağımsız bölümün son malikinin davalı olmadığı görüldüğünden, davacıya taşınmaz maliki aleyhine dava açma imkanı tanınmak suretiyle açılacak olan davanın bu dava ile birleştirilmesi ve toplanan delillerin yolsuz tescile ilişkin ilkeleri ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Çekişme konusu taşınmazın, meclis kararı alınmadan sadece encümen kararı ile davalı idareye devredildiği, tescilin yolsuz olduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile davacı belediye adına tesciline-
Kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemi-
Kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemi-
Tapulu taşınmazların intikallerinde, huzur ve güveni koruma, toplum düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin, iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespitinin büyük önem taşıdığı- Gerçekten bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse diğer yanda ise kendisi için maddi, hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunduğundan, yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı, bu nedenle mahkemece tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiği- Dava dışı bir kişi tarafından ihalenin feshi davası reddedilmiş olup mhkemece ikinci el konumundaki davalının iyiniyetli olup olmadığının bir başka ifadeyle TMK'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yaralanıp yararlanamayacağının araştırılarak değerlendirilmesi, davalı şirketin iyiniyetli olduğunun tespit edilmesi halinde davacının tazminat isteğininde bulunduğu gözetilerek tazminat isteği yönünden yapılan temliklerin incelenmesi, nitelikli dolandırıcılık eylemi ceza dosyası ile sabit davalı ile diğer davalılar arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi gerektiği-
Kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemi-