Sağ kalan eşin olay tarihindeki yaşı, çocuk sayısı, sosyal yaşantısı ve ekonomik durumu göz önünde bulundurularak evlenme ihtimalinin belirlenmesi gerektiği-
Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği- Hükmedilen manevi tazminat oranları 1.820 TL 'nin altında olduğundan ve HMK'nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 427.maddesinin yürürlüğünden sonra verildiğinden, hükmün kesin nitelikte olduğu-
Davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, tam kusurlu olarak davacının idaresindeki araca çarpmasıyla, ölümlü kazanın meydana geldiği olayda, her bir davacı için 5.000,00 TL manevi tazminatın düşük olduğu-
Davacıların çocuklarının kullanmakta olduğu motorsikleti ile seyir halinde iken davalılardan birinin sevk ve idaresindeki diğer davalı şirkete ait kamyonla çarpışıp neticesinde vefat ettiği olayda, 22.500,00'er TL manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu-
Kaza sonucu davacıların eşi ve annesi olan murisinin ölümünden duyulan üzüntü nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, 7.500,00 TL 'lik çocuğa verilen tazminatın düşük olduğu-
Trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, davacılar yararına hükmedilen maddi tazminatın tamamının davalılar işleten, sürücü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından (davalı sigorta şirketleri poliçe limitleri dahilinde) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı 1.890,00 TL olup davacılar için ayrı ayrı hükmedilen manevi tazminat miktarları bu rakamdan az olduğundan kararın temyize tabi olmadığı-
Hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerektiği, sürücünün alkollü olmasının tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmeyeceği ve bu durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükünün TTK. mad. 1409 gereğince sigortacıya düştüğü-
Davacı tarafça davadan önce davalı sigorta şirketine başvurulmadığından davalı sigorta şirketinin ilk kez dava tarihinde olaydan haberdar olduğu ve temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerektiği- Araç sürücüsünün ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olmasının destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuracağı; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, <<desteklerinin kusuru olmasının>> davacıların hakkına etkili bir unsur olarak kabul edilemeyeceği ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesinin olanaklı olduğu-
Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği- Hükmedilen tazminat oranları 1.820 TL 'nin altında olduğundan ve HMK'nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 427.maddesinin yürürlüğünden sonra verildiğinden, hükmün kesin nitelikte olduğu-