Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemi-
Vefat eden muris motorsiklet sürücüsü kazada %100 kusurlu olup, karşı kamyon sürücüsü kusursuz olduğundan motorsiklet sürücüsünün mirasçıları olan davacıların, karşı kamyon zmms'si olan sigorta şirketi karşısında 3 kişi olarak kabul edilemeyeceği; ancak murisin kulandığı motorsikletin zmms'si olan sigorta şirketi karşısında 3. kişi oldukları ve tazminat talebinde bulunabilecekleri-
Davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Davalı İçişleri Bakanlığı'na bağlı olarak görev ifa eden Emniyet Müdürlüğü'ne tahsis edilmiş olan aracın karıştığı kazada meydana gelen zararlardan, davalı İçişleri Bakanlığı'nın sorumluluğunun hizmet kusuruna değil araç işletenin sorumluluğu ilkelerine dayandığı-  Kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idarenin kamu hukuku kurallarına göre değil, "işleten" sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulacağı ve görevli yargı kolunun adli yargı olduğu-
Davacıların desteğinin davalı şirketin çalışanı olduğu, iş için yapılan yolculuk sırasında meydana gelen kazada hayatını kaybettiği bilindiğinden trafik-iş kazasından kaynaklanan tazminat, destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin davanın iş mahkemesinde görülmesi gerektiği, davacılar desteği ile diğer davalılar arasında aynı ilişki bulunmamasının görevi etkilemeyeceği-
Bilirkişi raporunda murisin haftalık usulü bir yerde çalışıp para kazandığı ve okula gitmediği görüldüğünden, öldüğü tarihte davacı anne ve babasına destek olduğunun kabul edilerek davacı anne ve baba için hesaplama yapılması gerektiği, <<20 yaşı ikmaline kadar davacı anne ve babasına destek olamayacağı kabul edilerek>> yapılan hesaplamaya göre karar verilmesinin hatalı olduğu-
Araç sürücüsünün ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olmasının destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuracağı; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, <<desteklerinin kusuru olmasının<< davacıların hakkına etkili bir unsur olarak kabul edilemeyeceği ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesinin olanaklı olduğu-
Davacı sigortacı, davalının aracı alkollü olarak sevki esnasında kazanın meydana geldiğini iddia etmiş olmakla birlikte; dosyada davalı araç sürücüsünün alkollü olduğuna dair ceza yargılamasındaki tanığın soruşturma aşamasındaki beyanı dışında bir rapor,tespit vs. somut bir delil veya davalının bu yöndeki ikrarı bulunmadığından ve tanık daha sonra ceza yargılaması sırasında verdiği yeminli beyanlarında davalının alkollü olduğuna dair bir izlenimi olmadığını belirttiğinden davacının, davalıya rücu şartlarının oluştuğunu somut delillerle ispatlayamadığı ve davalı sigortalının tazminattan sorumlu tutulamayacağı-
Ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığından ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu- Desteğin gelir düzeyinin asgari ücretten yüksek olduğu iddia edilmiş olsa da, en son çalıştığı yerden getirtilen bordro örneklerine göre desteğin aylık ücreti bilirkişinin hesapladığı ücretten daha düşük olup, asgari ücretten daha yüksek maaş aldığı ispat edilemediğinden aynı bilirkişiden desteğin bordroda belirtilen ücreti esas alınarak hesaplama yapılması için ek rapor aldırılması gerektiği-