Resmi sicillere bağlı tutulan malların muvazaalı devrinde BK'nın 18. maddesinin (TBK'nın 19. maddesi) uygulanabileceği ve muvazaa iddiasının araştırılması gerekeceği-Davacıların ve davalıların öteki temyiz itirazlarına ilişkin olarak uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüolduğu; muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemediği; ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devrettiği; yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun(TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği-
Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekeceği-
Davacının mirasbırakanının çekişme konusu bağımsız bölümü temlikinde gerçek irade ve amacının mirasçıdan mal kaçırma olmadığı, kendisi ile ilgilenen, bakımını yapan torununa duyduğu minnet sonucu devri yaptığının kabulü gerektiği-
Satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir semen karşılığında olabileceği, semenin bir başka ifade ile malın bedelinin mutlaka para olması şart olmayıp belirli bir hizmet ya da emek de olabileceği (HGK.'nun 29.4.2009 gün 2009/1-130 S.K.)- Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 gün 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekeceği-Somut olgular, açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde miras bırakanın dava konusu taşınmazın temlikinde gerçek irade ve amacının diğer mirasçılardan mal kaçırma olmadığı, kendisi ile ilgilenen, bakımını yapan kızına duyduğu minnet sonucu devri yaptığının kabulü gerekeceği-
Murisin, bakım temin etmek için değil de mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla sözleşme yaptığının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 190. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 6. maddeleri uyarınca davacılar tarafından kanıtlanması gerektiği-
Sözleşmenin ölünceye kadar bakıp gözetme amacı ile değil, mirasçılardan mal kaçırma amacı ile yapıldığı, sözleşmenin muvazaalı düzenlediği kanaatine varıldığından ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bakım alacaklısının bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise) bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemeyeceği; akitte bağış amacının üstün tutulduğu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 01.04.1974 günlü ve l/2 sayılı İ.ları Birleştirme Kararı'nın miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabileceği-
Dava konusu taşınmazın bedelsiz ve teminat amaçlı olarak davalıya temlik edildiği iddiasının yazılı bir belge ile kanıtlanması gerektiği-
Murisin bedelini ödediği taşınmazı davalı adına kaydettirmesinde muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği-
Dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmesi ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmesi gerekeceği-