Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibaret olduğu; gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebileceği, ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değerinin de göz önünde tutulması gerektiği- Eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerektiği- 
Davacılar, murislerinden kalan 80 yıllık değirmen ve çevresindeki yaklaşık 5 dönümlük arazinin baraj yapımı sırasında sular altında kaldığını belirterek oluşan zararlarının ödetilmesini istemiş olup, dava konusu yerde yarı yıkık vaziyette ve sular altında kalmış eski bir değirmen olduğu anlaşıldığından, mahkemece bu değirmenin sular altında kalmasından kaynaklanan zararın kapsamı belirlenerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken sırf "orman parseli içinde kaldığından bahisle tazminat istenemeyeceği" gerekçesiyle davanın reddinin isabetsiz olduğu-
11. HD. 26.04.2016 T. E: 2015/9799, K: 4682-
Davalı bankanın 5411 sayılı Kanun’un 140. maddesi uyarınca harçtan muaf bulunduğu belirtilmesine rağmen, yargılama giderleri içerisine dahil edilerek başvuru harcı ile peşin harcın da davalı tarafa yüklenmesinin doğru olmadığı-
11. HD. 26.04.2016 T. E: 2015/10618, K: 4689-
11. HD. 25.04.2016 T. E: 2015/10286, K: 4630-
11. HD. 25.04.2016 T. E: 2015/9796, K: 4629-
Sigortalının ölümünden sonra haksız olarak çekilen aylıkların tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Davacılar tarafından borç miktarına yönelik bir itirazda bulunulmadığı, sadece borcun tahsili için öncelikle ipotekli taşınmazın satılması gerektiğinin öne sürüldüğü, ancak bu hususun takip hukukuna ilişkin bir şart olduğu, davacılar tarafından öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yönünde icra dosyasına veya icra hukuk mahkemesine yapılmış bir itiraz veya şikayetin bulunmadığı gibi bu konuda açılmış menfi tespit davasının da olmadığı, ipotekli taşınmazın borcu karşılamaya yeterli olmayıp ilamsız icra takibinin tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla yapıldığı, davalı tarafından yapılan takip ve hacizlerin haksız olmadığı gerekçesiyle tazminat davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Katma ve özel bütçelerle yönetilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı devlete veya belediyelere yahut özel idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan uyuşmazlıklardan adli yargının görevi içinde bulunanların o kanunda yazılı tahkim usulüne göre çözümleneceği (3533 s. K. mad. 1) öngörüldüğünden, orman yangını nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkin davanın -tarafların sıfatı gereği- tahkim usulüne göre çözümlenmesi gerektiği-