Davacılar tarafından borç miktarına yönelik bir itirazda bulunulmadığı, sadece borcun tahsili için öncelikle ipotekli taşınmazın satılması gerektiğinin öne sürüldüğü, ancak bu hususun takip hukukuna ilişkin bir şart olduğu, davacılar tarafından öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yönünde icra dosyasına veya icra hukuk mahkemesine yapılmış bir itiraz veya şikayetin bulunmadığı gibi bu konuda açılmış menfi tespit davasının da olmadığı, ipotekli taşınmazın borcu karşılamaya yeterli olmayıp ilamsız icra takibinin tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla yapıldığı, davalı tarafından yapılan takip ve hacizlerin haksız olmadığı gerekçesiyle tazminat davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-

Taraflar arasında görülen davada Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/02/2015 tarih ve 2014/1226-2015/176 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış ...