Davalı Milli Savunma Bakanlığı yargı harcından muaf olmasına rağmen hesap edilen harcın Milli Savunma Bakanlığı da dahil edilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Davalı İçişleri Bakanlığı aracın işleteni Emniyet Genel Müdürlüğüne izafeten davalı konumunda olup, sürücünün de haksız fiil faili durumunda olduğu, olayda hizmet kusuru bulunmadığı, aracın işleteninin, kusursuz sorumluluk ilkelerine göre oluşan zarardan, sürücünün kusuru oranında sorumlu olduğu, araç sürücüsünün de haksız fiil hükümlerine göre kusuru oranında zarardan sorumlu olacağı-
Davacının, davalıya ait aracın sebep olduğu kazada babasının öldüğünü açıklayıp manevi tazminat tahsiline karar verilmesini talep ettiği davada, davalının işleten sıfatı bulunmadığından davanın reddi gerektiği-
Davacı tarafından kasko sigortalı araca davalının maliki ve sürücüsü olduğu aracın 1,71 promil alkollü ve tam kusurlu olarak çarpması sonucu sigortalısına ödenen miktardan hasar tazminatının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ödeme tarihinden işleyecek en yüksek avans faiz ile birlikte davalıdan tahsilinin talep edildiği davada, davanın kabul edilmesi gerektiği-
Davacının, yönetimindeki aracın davalıya ait rögar kapağının çıkması nedeniyle kaza geçirerek hasarlandığını, araç hasarının D.li 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin dosyasında belirlendiğini, ayrıca çekici masrafı da yapıldığını belirterek gereken miktarın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ettiği davanın kabul edilmesi gerektiği-
Doktorun ihmali ile zamanında gerekli müdahalenin yapılmaması nedeniyle küçüğün beyin felci geçirmesine sebebiyet verildiği iddiasıyla istenilen maddi manevi tazminata ilişkin davada, bilimsel teknik inceleme gerektiği açık olup, mahkemece, konusunda uzman üç kişilik aralarında aktüerya, tıbbi bilirkişi ve davaya konu olay ile ilgili uzmanlığı bulunan bilirkişilerden teşekkül eden yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, bu heyetin hazırlayacağı rapor sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği-
Davalı şirkete karşı dava haksız fiil hükümlerine göre açılmış olup davalı şirket özel hukuk tüzel kişi olduğundan davanın davalı şirket yönünden adli yargıda görülmesi, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken uyuşmazlık mahkemesinin davalı TCDD yönünden idari yargının davaya bakmaya görevli olduğu yönünde vermiş olduğu kararı nedeniyle davalı TCDD ile birlikte davalı şirket yönünden de aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu gerekçesi ile davanın idari yargıda görülmesi gerektiği belirtilerek, davanın usulden reddinin yanlış olduğu-