Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine; davalı diğer şirket hakkındaki ise davanın kısmen kabulü ile 1.860,00 TL maddi ve 8.000,00 TL. manevi tazminatın, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olmasının doğru bir değerlendirme olduğu-
Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de pasif çalışma dönemini oluşturduğu, destekten yoksun kalma nedeniyle tazminatın hesabında pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği- Sigortacının poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkin davada, davaya konu kazada bir kişinin yaralanmış olmasına göre, cezayı gerektiren fiil 765 Sayılı TCK'nun 102/4 maddesine göre 5 yıllık ceza zamanaşımı süresine tabi olup kaza nedeni ile açılan ceza davası zamanaşımından düşürülmüş, düşme kararı 10.09.2012 tarihinde kesinleşmiş olmasına karşın ceza davası devam ettiği sürece ceza davasına katılarak şahsi hak talebinde bulunulabileceğinden ceza davası sonuçlanıncaya kadar hukuk mahkemesinde dava açılarak tazminat talebinde bulunulabileceği- Uzamış ceza zamanaşımı süresi olan 5 yıl dolduğu dikkate alınarak davanın zamanaşımından reddi yönünde bir karar vermek gerektiği-
Tarafların beş yıldır ayrı yaşadıkları her iki eşinde başkaları ile yaşaması sebebiyle sadakatsiz davranış içine girdikleri, ancak kadının başka erkekle yaşamaya başlamasından sonra, erkeğin bir kadınla yaşamaya başladığı tarafların dava tarihinden önce sadakatsiz davranış içine girdikleri, erkeğin de halen başka bir kadınla yaşadığı anlaşıldığından kadının da dava açmakta haklı olup davalı-davacı kadının davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerektiği-
Trenin çarpması sonucu vefat edenin eşi olan davacının açtığı tazminat davasının (hizmet kusurundan  doğan zararın tazminine ilişkin davanın) tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılması gerektiği-
ZMSS sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkin davada, sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat tutarının, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenmesi gerektiği-
Manevi tazminat davadan önce tahsil edildiğinden davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmemesi gerektiği-
Manevi tazminatın bölümlemeyeceği, ıslahla artırılamayacağı- Dava dilekcesinde talep edilmeyenin ıslahla artırılamayacağı-
Taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgeden, benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın tarihli satışları bildirmeleri için imkan tanınıp, değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu taşınmaz ile bilirkişi kurulunca emsal kabul edilecek taşınmazların, satışına ilişkin belgeler ilgili tapu müdürlüğünden; Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m2 değerleri de ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, dava konusu taşınmazın emsal taşınmazlara göre eksik veya üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporu da denetlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği-
Davacılar "TL cinsi mevduatlarının davalıya devir edilen banka yönetici ve çalışanlarının telkin ve talimatları ile iradeleri sakatlanarak off-shore hesabına aktarıldığı" iddiasında olup, davalı bankanın davacılara karşı olan sorumluluğunun akdi ilişkiden değil haksız fiilden kaynaklandığından, davacıların ancak paranın off-shore bankasına gönderildiği tarihten itibaren ana paranın avans faizi ile birlikte tahsilini isteyebileceği, ana paraya avans faizi uygulanıp davacılara ödenen miktarların hesaplanacak faizden düşülmesi ve böylece davalı Banka'nın sorumlu olduğu miktar belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-