Senette düzenlenme yerinin yazılı olması gereği- Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı- Düzenlenme yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmadığı- Senette bulunması zorunlu olan düzenlenme yeri yazılı değil ve senedi düzenleyenin adının yazılı olduğu yerde de düzenleme yeri bulunmuyor ise, TTK'nun 702. maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistlerin adreslerinin (idari birim adının) senette yazılı olsa dahi senedin o yerde düzenlenmiş sayılamayacağı- Düzenlenme yeri belirlenmeyen belgelerin kambiyo vasfı bulunmadığı-
Senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olduğu, birden fazla imza atılmasına gerek bulunmadığı- Bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından, şirket kaşesi dışına atılan imzanın aval olarak değerlendireceği-
Takibe konu bonoda "emre muharrer senet "ibaresinin yer aldığı ve emrühavale ibaresinin ise üzerinin çizildiği görülmüş olup emrühavale ibaresinin çizilmesi, senedin kambiyo senedi olma vasfını etkilemeyeceği- Ciro yoluyla tedavüle çıkartılmasına ve dolayısıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılmasına engel teşkil etmeyeceği-
Bonoda, keşideci ve lehtar gerçek kişiler olup, tacir olmadıkları görüldüğünden, ortada geçerli bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı; ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun geçerli yetki itirazı nedeniyle ihtiyati haciz kararına itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı ve borçlu arasında takibe konu bononun protokol kapsamında verildiğini protokolde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde senetlerin ödeneceği hususunda anlaşmaya varıldığını, ödemenin şarta bağlanmış olması nedeniyle TTK'nun 776/1-b. maddesi gereğince bononun kambiyo vasfı bulunmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istediği davada, takibe dayanak bononun protokol kapsamında verildiği ve protokol gereğince şarta bağlandığı, alacaklının protokolde kendisine yüklenen edimleri yerine getirip getirmediği, alacağın varlığı ve miktarı ile tahsilinin gerekip gerekmediği hususları yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu-
Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takip dayanağı bonoyu şirketi temsilen imzaladığını, şahsi sorumluluğunun bulunmadığını belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu davada, sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirileceği- İtiraz eden ve adı geçen şirket yetkilisi olan borçlunun kaşe dışında, açıkta herhangi bir imzası da bulunmadığından, kaşe üzerine atılan imzaların şahsı adına değil, şirketi temsilen atıldığı ve şirketi borç altına soktuğu kabul edilmesi gerekeceği-
Bonoya isteğe bağlı olarak, faiz, bedelin nakden yada malen alındığı veya yetkili mahkemeye ilişkin kayıtların da konabileceği- Bonoda matbu olarak "TL" ibaresi bulunduğundan, kambiyo vasfı niteliğini haiz olmakla istemin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece senedin miktar kısmında para cinsi yazılmadığından bahisle kambiyo vasfını taşımadığı iddiasına ilişkin talebin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Takibe dayanak senetlerin tamamında düzenleme yeri bulunmadığı gibi düzenleyenin adının yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı görüldüğünden, sözü edilen belgelerin kambiyo senedi niteliğinin bulunmadığı-Takibe konu belgelerin kambiyo senedi vasfı taşımadığı hususunun re'sen nazara alınması suretiyle takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi edilmesinin isabetsiz olduğu-
Okur yazar olmama, dayanak bonodaki imzayı geçersiz kılmayacağı gibi borçlunun başka belgelerde parmak izi kullanmış olmasının da dayanak bonodaki imzanın geçersiz olduğuna karine teşkil etmeyeceği-
Şirket temsilcisinin şahsen sorumlu olabilmesi için şirket kaşesi dışında ayrı bir imzasının bulunması yeterli olduğu, her iki imzanın da kaşe üzerinde bulunması halinde ise yetkili temsilcinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceği-