"Hayatın olağan akışına aykırılık" nedeniyle senetten dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilebilecek durumlar-
Takibe dayanak yapılan 10/01/2014 düzenleme, 25/06/2014 vade tarihli, 25.000 TL bedelli bonoda keşideci olarak borçlulardan ........ Şti. ünvanının yazılı olduğu, diğer borçlu ...'ın ise kefil olarak adının yazılı olduğunun, senette birbirinin aynı olan iki adet imzanın bulunduğunun, takibin her iki borçlu aleyhinde başlatıldığının görüldüğü, o halde; mahkemece, İİK'nun 170/a maddesi uyarınca şikayetçi borçlu ... hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gibi, diğer muteriz borçlu........ Şti. yönünden de takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, takibin durdurulması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Takip konusu yapılan bonoların tedavüle çıkarıldıktan sonra lehtar kısmının doldurulması halinde, senetlerin kambiyo vasfı taşımaması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği- Alacaklı tarafından takip talep tarihinde, senet asıllarını icra müdürlüğüne ibraz edilmemesi ve senetlerin kasaya alınmaması halinde takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Kambiyo senedinin kayıtsız ve şartsız belli bir miktarın ödenmesi vaadini içermesi gerektiği ve bu unsuru içermeyen senedin kambiyo senedi olmadığı- Bononun arkasına "İnşaat sözleşmesine aittir. İnşaatın bitimine kadar ödenecektir" şeklinde konulan ibare, ödemeyi başka bir olayın vukuuna bağlamış olduğundan, bononun muayyenlik unsurunu içermediği ve dolayısıyla kambiyo senedi vasfının ortadan kalkmış oluğu-
Takip dayanağı bononun arka yüzünde "bu senet H.T. ve M.G. yan yanayken doldurulabilir" şeklinde bir beyan mevcut ise de, bu beyanın “bono veya emre yazılı senedin kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadi” unsurunu ortadan kaldıran nitelikte bir ibare olmadığı, takibe konu senedin, 6102 sayılı TTK'nun 776/1. maddesinde yer alan unsurları haiz olup, bono vasfında olduğunun kabulü gerekeceği-
Davanın, imza inkarına dayalı olarak açılmış olan menfi tespit davası olduğu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun ceza yargılaması sırasında alındığı ve henüz ceza davasının kesinleşmediği, bu nedenle kesin delil olarak kabul edilip değerlendirilemeyeceği, diğer yandan icra hukuk mahkemesi dar yetkili mahkeme olup icra mahkemesince alınan raporun da hükme esas alınmasının isabetsiz olduğu, mahkemece davacı borçlunun inkar ettiği imzalar yönünden konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yapılıp rapor alınması veyahut ceza yargılamasının kesinleşmesinin beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Takibe dayanak bonoda, düzenlenme yeri belirtilmediği ancak keşideci şirketin kaşesinde adres kısmında “İzmir” yazılı olduğu görüldüğünden, takibe konu senedin 6102 sayılı TTK'nun 776. maddesinde öngörülen koşulları taşımakta olup kambiyo senedi niteliğinde olduğu-
Takibe dayanak bono aslının incelenmesinde; düzenleyen muteriz borçlunun isminin altında açık adresinin yazılı olduğu ve bu adresin "Boğaziçi Mah. Tiryaki Haşan Paşa Sok. No:57 Düziçi/O.iye" şeklinde olmakla, belirli bir idari birimi içerdiği görüldüğünden, düzenlenme yeri bulunan senet, kambiyo vasfını haiz olduğundan İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilemeyeceği-
Takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı nedenine dayalı başvurunun ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekeceği, bu sürenin, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Lehtarın gerçek ya da tüzel kişi olarak gösterilmediği durumda senedin kambiyo senedi niteliğinde sayılmayacağı-