Dayanak bononun incelenmesinde; senet bedelinin, rakam kısmında "290.000,00 TL", yazı kısmında ise "ikiyüzdoksan TL" olarak belirtildiğinin görüldüğü, TTK'nun 676/1. maddesi uyarınca, yazı ile gösterilen miktarın dikkate alınacağı hükme bağlanmış olduğundan, senede ilişkin takibin iki yüz doksan TL üzerinden yapılabileceği, kalan miktar yönünden takibin iptalinin gerekeceği yönünde karar verilmesi gerekeceği-
Senedin, teminat amacıyla verildiği ve anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddialarının ispatı için yazılı bir belge ibraz edilmediği, ödeme belgesinde takip konusu senede atıfta bulunulmadığı, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte avans faizi talep edilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, ödeme emrinde "takip hesabı" şeklinde bir ibarenin bulunmadığı, dar yetkili icra mahkemesince Cumhuriyet Savcılığına sahtecilik yönünden yapılan şikayetin bekletici mesele yapılamayacağı, takibe konu senette düzenleme yerinin yazılı olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Faktoring işlemi kapsamında alacağın devri hususunda üç tarafın (müşteri, faktoring şirketi ve borçlu) olması gerektiği, takibe konu senette lehtar olan faktoring şirketi 6361 s. K. m. 9 /2 ile ilgili Yönetmeliğin 8/1 m. hükümlerine uygun olarak temlik almadığı kambiyo senedinde yetkili hamil olamayacağı- Vade içermeyen takip konusu senedin düzenleme tarihi ve bedeli gözetildiğinde Faktoring Sözleşmesi kapsamında teminat olarak alındığının kabulü gerektiği ve bu durumda takibe konu edilen teminat niteliğindeki senedin tahsile konulabilmesi için Yönetmeliğin 8/2 m. koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarının yargılamayı gerektirdiği- Alacaklının yetkili hamil olup olmadığı, alacağın miktarı ve tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirdiğinden İİK m.170/a-2 uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Düzenlenme yerinin belirtilmediği düzenleyenin adının yanındaki adreste de il ve ilçe bilgilerinin yer almadığı senedin bu haliyle kambiyo vasfında olmadığından takibin iptal edileceği ancak tazminata hükmedilemeyeceği-
Çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı iddiası keşideci tarafından ileri sürülmese dahi, ciro silsilesinde yer alan ve kendisine müracaat edilen cirantanın çekin geçerliliğine ilişkin mutlak def'i mahiyetindeki bu iddiayı alacaklı hamile karşı ileri sürülebileceği- Mahkemece çekte yer alan keşide tarihi itibariyle keşideci şirket yetkililerinin araştırılarak yöntemince imza incelemesi yapılması gerektiği- Keşide tarihindeki paraf imzasının keşideci şirketin yetkililerine ait olmadığının anlaşılması durumunda düzeltme yok hükmünde olacağından düzeltme öncesi duruma göre değerlendirme yapılarak çekin yasal süreden sonra ibraz edildiği sonucuna varılır ise kambiyo vasfında olmayacağından takibin iptaline karar verilmesi, paraf imzasının keşideci şirketin yetkililerine ait olduğunun anlaşılması durumunda 6762 s. TTK. 730 ve 660 (6102 s. TTK 818 ve 748) uyarınca değişiklikten sonra imza koymuş olanlar, değişmiş metin gereğince sorumlu olacağından borçlunun iddialarının bu hükümlere göre değerlendirilmesi gerektiği-
Davalı alacaklı tarafından şikayetçiler (keşideci şirket ve lehtar) aleyhine iki adet çeke dayanılarak toplam 425.000 TL asıl alacak ve fer'ilerinin tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin şikayetçi borçlu .............'a 28.12.2020, şikayetçi borçlu şirkete 30.12.2020 tarihinde tebliğ edildiği, dayanak çeklerin unsurlarının tam olduğu, ilk cironun lehtara ait olduğu ve süresinde ibraz edildiği, şikayetçi borçlular tarafından dayanak çeklerin tefecilikten kaynaklanan faiz alacağına ilişkin olduğu ve borcun bulunmadığının ileri sürüldüğü, borcun olmadığı iddiasının İİK'nın 169/1. maddesine uygun olarak yazılı belgeyle kanıtlayamadığı, icra mahkemesindeki yargılama aşamasında dosyaya sunulan ifade tutanağı ile sorgu zaptında da, alacaklının verdiği borç karşılığında çekler aldığını bildirdiği, dolayısıyla borcun bulunmadığı iddiasını kabul etmediği, önüne gelen uyuşmazlığı takip hukuku kurallarına göre çözüme kavuşturan ve kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyen icra mahkemesince taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığının araştırılamayacağı, mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Davalı alacaklı tarafından yasal süresi içinde süre tutum dilekçesi ibraz edilmiş ise de, karar tebliğ edilmesine rağmen gerekçeli istinaf dilekçesi ibraz edilmediği, HMK. 355. maddeye göre kamu düzenine aykırılıktan inceleme yapıldığı, 1 no'lu çekte ibraz tarihinin 10 günlük süre geçtikten sonra olduğu, keşide yerinin İkitelli olduğu, 2-3-4 no'lu çeklerde ibrazın yasal 10 günlük süre içinde olduğu, keşide yerinin İkitelli yazdığı, TTK. 780. madde çekin yasal unsurları düzenlenmiş olup, düzenleme yerinin bulunması zorunlu olduğundan İkitelli idari bir birim olmadığından takibe konu çekler kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı, davacı tarafından takip konusu birinci sıradaki ve üçüncü sıradaki çekler yönünden ödeme iddiasında bulunduğundan İİK. 170/a son fıkrasına göre, borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu fıkra hükmü uygulanamayacağından mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair kurulan hükmün hukuken yerinde olduğu
Düzenleyenin imzasını içermeyen senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı bu nedenle takibin iptal edileceği-
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında takip dayanağı senedin faktoring sözleşmesi kapsamında alındığının alacaklının kabulünde olduğu, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9. maddesi ve yönetmeliğin 8. maddesince, alacaklı faktoring şirketinin bono yönünden yetkili hamil olduğunu fatura ile tevsik etmesi gerektiğinin düzenlenmesi gerektiği, alacaklı tarafından bonoya yönelik bir fatura sunulmadığından, İİK. 170/a uyarınca 'takibin iptaline' karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Yabancı para alacağı üzerinden başlatılan takiplerde alacağın Türk Parası karşılığının gösterilmesi gerektiği, bu hususun kamu düzeni ile ilgili süresiz şikayet konusu olduğu, mahkemelerce resen dikkate alınması gerektiği, takip talebinde ve ödeme emrinde takip alacaklısı tarafından yabancı para alacağının Türk parası karşılığı gösterilmediğinden takibin iptal edilmesi gerektiği-