Senedin 'teminat senedi' olduğunun iddia edilmesi halinde, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalı- Buna göre belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup açıkça atıf yapıldığının kabulü için, senedin vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtilmesi gerektiği-
Somut olayda, takip dayanağı çekin incelenmesinde, çekin arka sayfasında borçlu ...’nın cirosundan sonra alacaklı ...’nın cirosunun mevcut olduğu, bu durumda, takip dayanağı çekin ciro silsilesinde kopukluk olmayıp, anılan cironun alacaklıyı yetkili hamil kıldığının anlaşıldığı- Mahkemece, her ne kadar, çekin ibraz tarihi itibariyle ... Bankasından çek görüntüsü istenerek ciro silsilesi incelenmiş ve ibrazdan önce alacaklı ...’nın cirosunun borçlu ...’nın cirosundan sonra değil önceki ciro olduğu belirlenmiş ise de, dar yetkili icra mahkemesinde, ciro silsilesinin bankadan sorulmak suretiyle sonuca gidilme olanağının bulunmadığı- Takip tarihi itibariyle çekin ciro silsilesi yeterli ve geçerli olup, düzgün ciro silsilesinde yer alan alacaklının yetkili hamil olduğunun kabulü gerektiği-
Somut olayda, takibe dayanak senedin üst kısmında düzenleme yeri olarak İstanbul ibaresinin yer aldığı, bu haliyle senette keşide yeri mevcut olup diğer zorunlu unsurları da içerdiği, dolayısıyla senet kambiyo senedi vasfında olmakla takibin iptali kararının yerinde olmadığı-
İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca, itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi için, icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş olması gerekeceği, somut olayda; mahkemece borçlunun tedbir talebi reddedilerek, takibin durdurulmadığının anlaşıldığı, diğer taraftan, İİK'nun 170/a maddesinde de tazminata ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı, o halde, mahkemece, takibin durdurulmadığı dikkate alınarak şikayetin ve borca itirazın reddi ile yetinilmesi gerekirken, borçlu aleyhine ayrıca tazminata hükmedilmesi isabetsiz ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Bir “teminat bonosu”ndan söz edilebilmesi için, ya bonoyu düzenleyen kişinin temel ilişkiden kaynaklanan ediminin (cezai şart öngörülen durumlar dışında) doğrudan doğruya belirli bir para borcunun ödenmesi olmaması yani paradan başka bir edim olması ya da alacaklının uğrayacağı muhtemel zararları güvenceye bağlamak amacı ile bonoyu vermiş olması gerektiği- Bonoda teminat kaydı var ise de, neyin teminatı olduğunun belirtilmemesi halinde, bu kaydın, bononun mücerrettik vasfını ortadan kaldırmayacağı- Bononun teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için, neyin teminatı olarak verildiğinin ya bononun önündeki veya arkasındaki yazılar veya ayrı bir belge ile teminat senedi olduğunun kanıtlanması gerektiği- Keşideci ile lehtar arasında düzenlenen ek protokolde "vade tarihi içermeyen takip konusu bononun bedeline açıkça atıf bulunulduğu, ek protokol ile senedin düzenleme tarihinin aynı olduğu gözetildiğinde, İİK. mad. 169/a kapsamında bononun sözleşme ile bağlantısının kanıtlandığının ve belirtilen ek protokolün içeriğine göre senedin teminat amacıyla verildiğinin, alacağın varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirdiğinin kabulü gerektiği- "Takibe dayanak yapılan senede doğrudan bir atıfta bulunulmadığı gibi, senedin, teminat senedi olarak verildiğine dair bir kaydın da sözleşmede yer almadığı, borçlunun, iddiasını yazılı bir belge ile ispat edemediği" gerekçesiyle “borca itiraz"ın reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay 12. HD. kararının isabetsiz olduğu-
Takip dayanağı bononun incelenmesinde, bononun keşidecisinin borçlu ..., lehtarının ise M. Y. olduğu, bononun sol ön yüzünde; M. Y. yazılarak imzalandığının, altında ise ... yazılarak imzalandığının, yazı ve imzaların senet metni dışında kalacak şekilde alonj olarak da kabul edilemeyen senet koçanı üzerinde bulunduğunun görüldüğü, dolayısıyla anılan yazı ve imzaların senet metni dışında yer alması nedeniyle ciro olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle takip alacaklısının ... yetkili hamil olarak değerlendirilemeyeceği, İİK’nun 170/a-2 maddesi hükmüne göre; icra mahkemesinin, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebileceği, o halde, mahkemece, alacaklının takip hakkına sahip bulunmadığından İİK'nun170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Yazı ve imzaların senet metni dışında kalacak şekilde alonj olarak da kabul edilemeyen senet koçanı üzerinde bulunması halinde, ciro olarak kabulü mümkün olmadığından, takip alacaklısının yetkili hamil olarak değerlendirilemeyeceği ve bu durumda, borca itiraz üzerine,  mahkemece, alacaklı takip hakkına sahip bulunmadığından, İİK. mad. 170/a uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Senette her ne kadar tanzim yeri yazılı değilse de, düzenleyen olarak görünen şirketin kaşesinde mahalli birim ihtiva eden adres mevcut olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince şirketin ünvanı yanındaki adresin, senetteki imzanın müşterek imza ile temsil edilen şirketi bağlamayacağından yola çıkılarak düzenleyenin adresi olarak kabul edilemeyeceği ve dolayısıyla senette keşide yerinin bulunmadığı sonucuna varılmasının isabetsiz olduğu- Temsile münferiden yetkili olmadığı halde bonoyu imzalayan kimsenin bonodan şahsen sorumlu olduğu-
6102 sayılı TTK'nun 808/1-b maddesi gereğince; çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğinin (ibraz günü de gösterilmek suretiyle) çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmesi gerekeceği- Bu düzenlemeye göre çekin ibrazı katı şekli kurallara bağlanmamış, muhatap banka tarafından ibraz tarihinin yazılmış olması gerektiğinin belirtilmiş olduğu-
Takibe dayanak senette düzenleme yeri belirtilmediği gibi, düzenleyenin adının yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı görüldüğünden, sözü edilen belgenin kambiyo senedi niteliği taşımadığının anlaşıldığı, o halde, İİK' nun 170/a-2. maddesi gereğince, takibe konu ................ düzenleme tarihli belgenin kambiyo senedi vasfı taşımadığı hususunun re'sen nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-