Geçit gereksiniminin nedeni ve taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağının, davacının subjektif arzularına göre değil objektif esaslara göre belirlenmesi gerekeceği, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedekarlığın denkleştirilmesi prensibinin de gözetilmesi gerekeceği–
Mera ve ormanlardan zorunlu geçit tesis edilemeyeceği, devlet ormanı içerisinde fiili yollar bulunduğunun saptanması ve buna dayalı olarak davacı kooperatifin bu fiili yol veya yollardan yararlanma hakkına sahip olacağı benimsenmek suretiyle bir hüküm kurulması halinde; böylesi bir hükmün, sonuç itibariyle Devlet ormanından zorunlu geçit hakkı tesisi anlamına gelecektir ki, buna hukuken olanak bulunmayacağı,öte yandan orman içerisinde fiili yollar bulunduğu saptansa dahi, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca, bu konudaki yetkinin Orman Bakanlığına ait olması nedeniyle, davacının öncelikle anılan hükümde öngörülen prosedür çerçevesinde, anılan yollardan yararlandırılması için Orman Bakanlığı’na başvurması gerekeceği, bu istemi reddedilirse, davacının, ancak ret işleminin iptali istemiyle bir dava açabileceği, böylesi bir davanın ise, adli yargının değil; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-a maddesi uyarınca idare mahkemelerinin görevi içerisinde bulunacağı-
Davacıya ait parselin genel yola bağlantısının bu­lunmadığı sabit olup, genel yolla bağlantı için davalının ka­bul ettiği güzergâh ile davacının istediği güzergâh arasın­da geçit bedeli dışında bir üstünlük bulunmadığına göre, davalının kendi taşınmazından geçit kurulmasını kabul et­mesi fedakârlığına karşılık davacının da daha fazla geçit bedeli ödeme fedakârlığında bulunması ile denkleştirme ya­pılmasının gerekeceği-
Aleyhine geçit kurulması talep edilen taşınmazlarında tapulu olmaması halinde, bunların tapuya tescilinde hukuki yarar bulunduğunda, davacıya istediği taktirde, mahkemece bunların da tapuya tescilini sağlamak amacıyla yetki ve süre verilmesi, bu davaların sonucunun beklenmesi ve bunlar tamamlandıktan sonra geçit isteminin incelenmesi gerekeceği–
Geçit hakkı kurulması davalarında değer tespitinden hüküm tarihine kadar uzun bir zaman geçmişse hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti gerekeceği–
Tapulama harici bırakılan, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar üzerinde geçit hakkı kurulmasının mümkün olmayacağı–
Dönem dönem yapılacak olan ark temizleme işleminin taşınmaza girilip yapılması zorunlu olduğundan TMK’nın “diğer geçit hakları” ana başlıklı 747. maddesince değerlendirmeye tabi tutulması gerekeceği-
Geçit hakkının verilmesine ilişkin davalarda, kurulan geçidin, ana yola kesintisiz ulaşması gerekeceği–
Yol olarak kullanılan bölümün kullanımına muvafakat edilmiş olmasının bu yerdeki mülkiyet hakkından vazgeçme anlamına gelmeyeceği–