Yaralanan davacı küçüğe 4721 sayılı TMK'nun 185, 322 vd. maddeleri gereğince anne ve babasının yardım yükümlülüğünün bulunduğu, başkasının bakması durumunda ise yaralananın bakımı için herhalde gelirden bir tutar pay ayrılması gerekeceği-
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadınının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Boşanmaya neden olan olaylar yüzünden, kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı kadın lehine manevi tazminata hükmedileceği-
Kocanın açtığı terk hukuki sebebine dayanan davanın kocanın eşini evden kovduğu, ancak kadının terk ihtarına uyarak ortak konuta döndüğü, bu suretle dava koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmış olup,. fiili ayrılık döneminde de davalı kadının bir kusurlu davranışı iddia ve ispat olunmadığından eşini evden kovan kocanın boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu- Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılarak boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiğinden davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmesi gerektiği- Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalanarak bayilik ilişkisi kurulmamış olsa bile davacının, sözleşmenin kurulacağına ilişkin uyandırılan güvene dayalı olarak yapmış olduğu giderleri sözleşme öncesi sorumluluk (culpa in contrahendo) ilkesine göre davalıdan isteyebileceği-
Haksız eylem nedeniyle tazminat istemi-
Haksız eylem nedeniyle tazminat istemi-
Davacı tarafa, 6100 sayılı HMK'nun 52,53 ve 54. (HUMK'nun 39. Ve 40.) maddeleri uyarınca anılan davalılar hakkında sorumluluk davası açılmasına ya da açılan işbu davaya muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ibrazı için usulüne uygun bir kesin önel verilmesi, noksan olan bu usuli işlem yerine getirildikten sonra davaya devam edilmesi, verilen kesin süre içinde bu eksiklikler tamamlanmaz ise davanın anılan davalılar bakımından açıklanan usul yönünden reddedilmesi gerektiği- Mahkemece, davalının kooperatife ait sayaçtan su kullanmasının belli bir dayanağı olup olmadığı etraflıca araştırılmalı, herhangi bir dayanağının bulunmaması durumunda, davalının yıllara göre kullanması gerekli su miktarının bulunması, bulunduktan sonra, kooperatifin de davalıya ait kuyudan su kullandığı anlaşıldığından, kooperatifin kullandığı su miktarı da bulunup, bunların parasal miktarları da tespit edilerek denkleştirme yapılması ve gerektiğinde gerekçesi de gösterilmek suretiyle Borçlar Kanunu'nun 43. ve 44. maddelerince indirim yapılması gerektiği-
Dava, orman yangınından kaynaklanan maddi zararın tazmini istemine ilişkin olup, Borçlar Kanununun 43.maddesi hükmüne göre, hâkim durumun gereğine, zararı etkileyen şartların özelliğine ve kusurun ağırlığına göre tazminatın şeklini ve kapsamını tayin edeceği, yani hâkim duruma göre tazminatın miktarını azaltabileceği ya da zararın tamamen tazminine hükmedebileceği- Davaya konu olayda; olayın gelişimi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, olay tarihi, zarara neden olan çocukların yaşı, zararın miktarı ve yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında mahkemece uygun miktarda indirim yapılması gerekeceği-
Davacının, öğretmen olduğunu ve davalı Üniversitenin yüksek lisans programına kaydını yaptırıp, 1.dönem öğrenim ücretini ödediğini, ancak ekonomik sebeplerle kaydını sildirmek ve ödediği parayı geri almak için müracaat ettiğini ancak davalının parayı iade etmediğini ileri sürerek, devlete ödenen kesintiler sonrası kalan paranın tahsilini istediği davada, üniversitenin vakıf üniversitesi de olsa faaliyetlerinin ve verimliliğinin devamını sağlayabilmek, gelir gider dengesini ayarlayabilmek için gelire ihtiyacı bulunduğu, bu gelirinin büyük kısmını da kayıt yaptıran öğrencilerin ödedikleri paralardan karşıladığı kuşkusuz olduğundan kaydını sildiren davacı yerine başka bir öğrenci kaydının yapılmasının mümkün olmaması halinde gelir gider dengesini buna göre ayarlayan davalının zarara uğramasının kaçınılmaz olacağı, bu hususun objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğu- Davacının kaydını sildirdiği tarihte yerine başka bir öğrenci alma imkanının olup olmadığının tesbit edilerek davalı üniversiteden öğrencilerin kesin kayıtları, kayıt yaptırmayan öğrenciler yerine alınacak yedek öğrencilerin kayıt dönemlerinin başlangıç ve bitiş tarihlerini gösteren belgeler istenerek, davacının kayıt silinmesi için müracaat ettiği tarih itibariyle yerine yeni öğrenci alma imkanının olup olmadığının belirlenmesi, yeni öğrenci alma imkanını olması durumunda paranın davalıdan tahsiline, alma imkanının olmaması halinde ise davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerektiği-