Taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olduğu ve borçlunun konulan her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunduğu- Taşınmazına konulan haczin bildirimine dair tebligatların usulüne uygun olmadığını da belirtildiğinden, mahkemece tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması gerekeceği-
Borçlunun meskeniyet şikayetini (İİK. mad 82/I-12) haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde yapabileceği- Meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmaza ilişkin haczin borçluya 103 davetiyesi ile tebiğ edilmesine ve bu tebligatın usulsüz olduğuna dair 7 gün içinde şikayet de bulunulmadığına göre tebliğden itibaren 7 gün içinde yapılamayan meskeniyet şikayetinin de süre yönünden reddedilmesi gerekeceği-
Haciz sırasında hazır bulunmayan ve dava konusu menkullerin haczine ilişkin tutanağın İİK’nun 103.maddesi uyarınca tebliğ işlemi kendisine yapılmayan borçlunun, istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığının anlaşılamayacağı, mahkemece, borçluya usulüne göre davetiye çıkarılarak davaya katılımının sağlanması gerekeceği-
Haciz sırasında hazır bulunmayan ve dava konusu menkullerin haczine ilişkin tutanağın İİK’nun 103. maddesi uyarınca tebliğ işlemi kendisine yapılmayan borçlunun, istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığının anlaşılamayacağı, bu durumda, borçlunun davada taraf olmasının taraf teşkilinin sağlanması için gerekli ve şart olduğu, borçlu ile üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, üçüncü kişi bakımından davanın açıldığı tarihte davanın açıldığının kabulü gerekir (dahili dava dilekçesinin verildiği tarihin esas alınmayacağı)-
Her haczin yeni bir şikayet hakkı vereceği, ilk hacizden sonra taşınmaza yeniden haciz konulduğu ve borçluya yapılan tebligat üzerine süresinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğu anlaşılmış olduğundan, mahkemece, taşınmazdaki ipoteğin, zorunlu ipoteklerden olmadığının anlaşılması halinde haciz tarihi itibariyle ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği araştırılarak, borcun ödendiğinin tesbiti halinde meskeniyet şikayetinin usulünce incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin tapudaki işlemi başvuru formu vererek yaptığı bu durumda tapuda kayıtlı haczin borçlu tarafından öğrenildiğinin kabul edilemeyeceği-
Borçlunun, İİK. mad. 103 gereğince gönderilen davetiyenin tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal yedi günlük sürede icra mahkemesine başvurduğu dikkate alınarak meskeniyet şikayetinin incelenmesi gerekeceği-
Her ne kadar mahkemece, haciz bildiriminin tebliğ edildiği tarihe göre şikayetin yasal yedi günlük süreden sonra yapıldığı belirtilerek süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, İİK. mad. 103 gereğince düzenlenen davetiye kağıdında şikayete konu taşınmazın haczine ilişkin bildirimin yer almadığı, kaldı ki,uygulanan haczin, bildirimin tebliğ tarihinden sonra olması karşısından bu tarihin öğrenme tarihi olarak kabul edilemeyeceği-
Anonim şirket hisselerini temsil etmek üzere çıkarılan geçici pay senedi ilmuhaberlerinin, 6102 s. TTK. mad. 486/2, 490, 645, 647 ve 654 gereğince kıymetli evraktan sayılması nedeniyle, bu evrakın haczi için İİK. mad. 88 uyarınca, evraka fiilen el konulmasının zorunlu olduğu-Bağlantı İcra müdürlüğünce borçlunun şikayetçi şirketteki hisselerinin haczi için şirket merkezine gidildiği, şirket çalışanı tarafından pay defterinin mali müşavirde olduğunun ve borçlu 'nun şirkette payı bulunmadığının beyan edilmesi üzerine, alacaklı vekilinin talebi ile icra memuru tarafından, hisselerin haczedilerek pay defterine işlenmesi için şikayetçi şirkete üç gün süre verildiği, hisselerin tutanak tarihi itibariyle haczedildiğinin bildirildiği ve İİK. mad. 103 uyarınca tebliğ yerine geçmek üzere haciz zaptının bir suretinin şikayetçi şirkete verildiği görüldüğünden, mahkemece, İİK. 103 gereğince tebligatın yapıldığı tarih itibariyle borçlunun şirkette hissesi bulunup bulunmadığının, var ise bu hissenin hisse senedine bağlanıp bağlanmadığının tespitinden sonra İİK'nun 94. ve 88. maddeleri uyarınca değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında takip alacaklısı yasal hasım olmakla birlikte, takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dâhil edilmesi işin esasına etki etmeyecekse davada taraf olarak gösterilmesinin gerekmeyeceği, dava dosyanın içeriğinden borçlunun tutumunun anlaşılamadığı, borçlunun istihkak iddiasına itiraz edip etmediğinin araştırılması,borçlunun istihkak iddiasından haberdar edilmesi halinde davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği- Takip borçlusunun istihkak davasının doğrudan şartlarına etki edecek mahiyette menfi tespit davası açtığının anlaşıldığı, meefi tespit davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekeceği- Aşkın haciz iddiası ile açılan şikayet başvurusu ile istihkak davasının birleştirilmesinin hatalı olduğu, aynı dosya üzerinden yargılamaya devam edilmemesi gerektiği-