Borçluya İİK 103 D. tebliğ tarihi olan 17/07/2013 tarihinden sonra, 10/07/2014 tarihinde yapılan şikayetin İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra olduğu-
103 davet kağıdının tebliği- Borçlunun hacizden haberdar olması-
Borçlunun şikayet dilekçesinden, ortaklığın giderilmesi davasının dava dilekçesinin tebliğ tarihinde, hacizden haberdar olunduğu anlaşıldığından, anılan tarihlere göre meskeniyet şikayetinin yedi günlük süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu taşınmazına 28.06.2011 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 09.08.2011, kıymet takdiri raporunun da 06.09.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 103 haciz davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ve kıymet takdirinin tebliği üzerine oğlunun bildirmesi neticesinde takipten ve hacizden haberdar olduğunu belirterek icra mahkemesine 09.09.2011 tarihinde başvurarak borca itiraz ettiği görülmekte olup borçlu tarafından en geç borca itiraz ettiği 09.09.2011 tarihinde haczin öğrenildiği, buna karşın İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süreden sonra 13.03.2014 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından şikayetin reddine kara verilmesi gerektiği-
Haczedilmezlik şikayetinin, yedi günlük süreye tabi olduğu; bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı - İİK'nun 103. maddeye ilişkin davetiyenin çıkarılmadığı,  borçlunun 03.06.2014 tarihli dilekçesi ile dosya fotokopisini aldığı, böylece şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczi bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerektiği ve öğrenme tarihine göre şikayetin süresinde olmadığı-
Borçlunun haczedilmezlik şikayeti yönünden; kendisine hacizle ilgili olarak bir 103 haciz davetiyesi gönderilmiş ise; şikayet süresinin bu tarihten itibaren başlayacağı, aksi takdirde öğrenme tarihi itibariyle şikayetin 7 günlük sürede yapılması gerekeceği-
"Taşkın haciz" şikayeti hakkında icra mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olduğu- Her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, yapılan son haciz yönünden yedi günlük sürede yapılan haczedilmezlik şikayetinin süresinde olduğu-
İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya tebliğ edilmesine karşın meskeniyet şikayetinin 7 günlük süreden sonra yapıldığı, açıklanan nedenle, mahkemece; meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Haciz sırasında hazır bulunmayan ve dava konusu menkullerin haczine ilişkin tutanağın İİK’nun 103 üncü maddesi uyarınca tebliğ işlemi de kendisine yapılmayan borçlunun, istihkak iddiasına karşı çıkıp çıkmadığının anlaşılamayacağı, borçluya usulüne uygun tebligat yapılarak üçüncü kişinin açtığı davaya katılımının sağlanması gerekeceği-
Haciz borçlu şirket temsilcisinin yokluğunda yapılmış ve icra dosyasına yansıyan bilgi ve belgelere göre, haciz tutanağı İİK. mad. 103 uyarınca borçlu şirket temsilcisine tebliğ edilmediğinden, eldeki davada, borçlu şirkete husumet yöneltilmesi gerekli ve taraf teşkilinin sağlanması bakımından dava şartı olduğundan, mahkemece, bu hususların gözardı edilerek yazılı gerekçe ile hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, mahkemece, borçlu şirket kayıtları incelenmediği gibi, fatura bedelinin ödenip ödenmediği de araştırılmadığından, maahkemece, dava konusu malların satışının gerçek olup olmadığının araştırılmaması ve gerçek bir satış olduğunun belirlenmesi halinde ise, İİK’nun 44. ve 6098 s. TBK’nun 202. (818 s. BK’nun 179.) maddeleri kapsamında işletme devri kapsamında kalıp kalmadığının tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği--