Mahkemece, kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi seçilerek, bilirkişiden, kooperatif defter ve kayıtları, genel kurul kararları, tarafların sunduğu diğer belgeler üzerinde inceleme yapılarak davalının borçlu olup olmadığı, BK 84 maddesinin uygulama koşullarının bulunup bulunmadığı, hususlarında, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli, rapor alınarak oluşacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
İlamda faize hükmedilmesi halinde, asıl alacağın ödenmiş olması durumunda fazlaya ilişkin hak saklı tutulmasa dahi faiz istenebileceği, ancak ilamda faize ilişkin hüküm yok ise alacaklının, ilk takipte karar tarihinden itibaren faiz istememişse artık müstakilen faiz için ikinci bir takip yapamayacağı-
BK'nun 84. (şimdi; TBK’nun 100/I.) maddesi uyarınca yapılan ödemelerin öncelikle faiz ve masrafa mahsup edileceği-
Hukuki sonuç itibariyle kamulaştırma bedeli arttırımı ilamıyla aynı nitelikler taşıyan kamulaştırmasız el atmaya ilişkin ilamlarla hüküm altına alınan tazminat alacaklarına da ilam kesinleşme tarihinden itibaren, Anayasa'nın 46/son maddesinde düzenlenmiş olan kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceği-
Borcun takipten sonra ama takibin kesinleşmesinden önce yatırılması durumunda mahkemece, ödenen miktarın BK. 84 uyarınca borçtan mahsup edilerek, bakiye alacağın belirlenmesi gerekeceği-
İİK.nun 84.maddesi uyarınca, yapılan kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, geriye kalan paranın ise asıl alacaktan indirilmesi ve her ödeme yapıldıkça bakiye alacağın bu suretle saptanması gerekeceği-
Daha önce temerrüde düşmemiş borçlu, alacaklının yapmış olduğu takip ile temerrüde düşeceği, bu nedenle borçlunun yapmış olduğu ödeme, takip tarihinden sonra olduğu için alacaklı yapılan ödemeyi öncelikle faiz alacağından mahsup edebileceği-
İcra takibinden önce gönderilen hesap kat ihtarına 1 aylık süre içinde itiraz edilmemiş olması halinde, hesap özetinin gerçeğe aykırılığının ancak borçlu tarafından borç ödendikten sonra dava edilebileceği; icra mahkemesince bu konuda bilirkişi incelemesi yapılarak sonuca ulaşılamayacağı, kesinleşen borç miktarını değiştirir nitelikte geriye dönüşle asıl borcun yeniden belirlenemeyeceği-
Alacaklının lehine ilamda hükmedilen vekalet ücretinin tahsili için vekili vasıtasıyla takipte bulunmuş olması halinde bu icra takibinden dolayı alacaklının vekili lehine icra vekalet ücreti takdiri gerekeceği-
Davalı, kabul edilmeyen ödemeleri için takipten sonra mahkemeye başvuruda bulunarak posta idaresinde bekleyen para için tevdi mahalli tayini istemiş olmasına göre bu durumun önceki temerrüdünü ortadan kaldırıcı bir işlem olmadığı, davalı borçlunun kooperatif tarafından kabul edilmeyen ödemelerinin mahkeme kararına dayalı olarak tevdi edildiği tarihe kadar ödenmediğinin kabulü ile buna göre borcunun ve gecikme faizinin hesaplanması gerektiği- Davalı ortak bir kısım ödemeleri posta yoluyla konutta teslimli olarak göndermiş, fakat bu ödemeler kooperatif tarafından kabul edilmemiş olmakla, davalının genel kurul kararlarına uygun olarak davacı kooperatife gönderdiği ödemelerin haklı bir neden olmaksızın reddi halinde, mahkemece belirlenen tevdi yerine ödeme yapmakla borcundan kurtulacağı, anılan şekilde ödeme yapılmadıkça, ifa yükümlülüğünün devam edeceği- Tevdi mahalli tayininin istenilmiş olmasının temerrüdü ortadan kaldırmayacağı, borç ve faizin de buna göre hesaplanması gerekeceği-