Davalının vekalet ücreti sözleşmesi uyarınca vekalet ücretinin hesaplanması gerekirken Mahkemece, davalının imzası olmayan “talimattır “ başlıklı belge göz önüne alınarak vekalet ücretinin hesaplanması usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacının hak ettiği vekalet ücretinin azil tarihinde muaccel olduğu, davalı kendisine tebliğ edilen ihtarname ile mütemerrit duruma düştüğü, davacı, hak ettiği vekalet ücreti için ihtarnamede belirlenen iki günlük sürenin sonundan itibaren yasal faiz isteme hak ve yetkisine sahip olduğunun kabulü gerektiği,
Davacı haksız olarak azledildiğini ileri sürerek vekalet ücreti alacaklarının ödenmesini talep ettiği, davacı avukatın azlinin haklı olduğu anlaşıldığına göre, Avukatlık Kanununun 174. maddesi gereğince ücret isteyemediği, azilden önce kesinleşen dosyalar için davacı avukatın ücrete hak kazandığı, mahkemece azil tarihi itibariyle davacı avukatın azline sebep olmayan dosyalar yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının hakkettiği ücrete hükmedilmesi gerektiği-
Davacı avukatın, takip konusu dosyalarla ilgili vekâletin başladığı tarihten, temlikle vekâletin sona erdiği tarihe kadar, davalıya sağladığı hukuki yardım nedeni ile sarf etmiş olduğu emek ve mesaisine karşılık hak ve nesafete göre alması gereken vekâlet ücreti tespit edilip, tespit edilen bu miktarın ödetilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Azlin haksız olduğu kabul edilerek davacının alacaklı olduğu, bu ücretten indirim yapılarak belirlenen meblağın (3.508.103.435 YTL'den 87.175,42 YTL'ye) yasal faizi ile tahsiline karar verilmişse de, davacı avukatın talebi, sarfettiği emek ve manevi hak ve nezaket kuralları gözetildiğinde davacı alacağından yapılan indirim fazla olduğundan, mahkemece daha makul bir indirim yapılması gerektiği-
Taraflar arasındaki ücret sözleşmesi 15.06.2001 tarihinde kurulmuş olup, sözleşmeye Avukatlık Kanununda 02.05.2001 tarihinde getirilen değişik hükümlerin uygulanması gerektiği- Buna göre dava miktarının %30’u olarak saptanan ücretin %25 olduğu kabul edilmesi, yani, yasanın öngördüğü %25’lil sınırın aşılmış olmasının sözleşmenin iptaline yol açmayacağı; %30 olan oranın %25’ e indirilmesi gerektiğinin kabulü gerektiği-
Mahkemece Avukatlık Kanununun 164/son maddesine aykırı (avukatlık ücretinin takas ve mahsubu sonucunu doğuracak) şekilde hüküm kurulamayacağı–
İlamda belirlenerek karşı tarafa yükletilen avukatlık ücretinin müvekkilin (iş sahibinin) borcundan dolayı haciz, takas ve mahsup edilemeyeceği-
"Avukatlık ücretinin haczedilemeyeceği"ne ilişkin başvurunun icra mahkemesince inceleneceği-
Davalı TEDAŞ’da görev yapan davacı tarafından, 1136 s. Avukatlık Kanununun 164. maddesine dayanılarak, yargı kararıyla karşı tarafa yüklenilen vekalet ücretinin avukatlara, hiçbir limit ve sınıra tabi olmaksızın tamamının ödenmesi konusunda yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın idari yargının görev alanına gireceği-