Dava olunan tutarın % 15`i oranındaki paranın avukat ücreti olarak ödeneceği dava olunan şeyin belli bir yüzdesinin başarıya göre değişmeden ücret olarak belirlendiğinde ve hasılı davaya iştirak niteliğinin mevcudiyetinde duraksamanın bulunmadığı, diğer anlatımla ücret sözleşmesinin bu hükmünün Avukatlık Kanunu`nun 164/2. fıkrasında aranan başarıya göre değişmek koşulunu kapsamadığı gibi, davanın kaybedilmesi halinde verilecek ücret miktarını da belirlememiş olduğunun açıklık kazandığı, bu nedenle davada dayanılan ücret sözleşmesine geçerlilik tanınmasının mümkün olmadığı-
Avukatın dava ve takiplere hangi tarihte katıldığına bakılmaksızın dava ve takip tarihlerinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesine göre ayrı ayrı hesaplanması gerektiği, avukatın hesaplanan ücret alacağı dava ve takip hangi aşamada olursa olsun haksız azlin tebliği ile muaccel hale geldiği,müvekkilin vekiline ödeme borcuda hasım taraftan tahsil edilmeden doğmadığı, M.K.`un 2. maddesinde ifadesini bulan hakkın kötüye kullanılmasına ve dürüstlük kurallarının ihlaline izin verilmemeli, gerektiğinde müvekkilin dava veya takip sonucunda belirlenen bu ücret alacağını tahsil etmiş kabul edilmeli, aksi halde bu nitelikteki ücret alacağına ilişkin istemi henüz muaccel olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi gerektiği-
Ödeme emrinin tebliğinden önce fakat takip talebinden sonra borcun ödenmesinin, icra dairesince vekalet ücreti takdirini engellemeyeceği—