Banka tüketici kredisi sözleşmesine dayalı ilamsız takipte borçlu icra dairesinin yetkisine ve takip talebinde hesaplanan faiz oranına itiraz etmiş ise, -Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu yönünde görüşler ileri sürülmüşse de- itirazın kaldırılmasında görevli mahkemenin icra mahkemeleri olduğu - Davanın konusu itiraz edilmeyen asıl borç ve miktarının değil; takip talebinde hesaplanan faizin oluşturduğu-
Kaçak su kullanıldığının tespiti halinde somut olaydaki davacının taşınmazı kiraladığı tarihten tutanağın tutulduğu tarihe dek sorumlu tutulması gerekeceği-
TEDAŞ’ın (satıcı) davacı konut abonesine ücret karşılığında elektrik kullanım hizmeti sunduğu, tutulan kaçak tutanağı içerisinde normal kullanımdan doğan borcun da bulunacağı aşikar olduğundan ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı bu sebepten davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğu, görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, görevle ilgili hususlarda kazanılmış hakkın söz konusu olmadığı-
Taraflar arasındaki "tespit" davasında, davaya konu miktar vergi mahkemesi kararına konu miktarlarla birebir örtüşmekte olup, menfi tespit istemine konu edilen başkaca borç bulunmadığından, bozma kararının maddi yanılgıya dayalı olduğunun kabulünün gerekeceği-
Satın alınan taşınmazın satın alan tüketici tarafından doğrudan konut olarak kullanılmaması ve fakat konut amacıyla kullanmak üzere üçüncü kişiye kiralanmış olması bir tasarruf biçimi olup, alış verişe konu malın “konut niteliğini” etkilemeyeceği-
Temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğine ilişkin belgenin evrak arasında yer almadığı ayrıca, dosya gönderme formunun da düzenlenmediği, söz konusu eksikler tamamlandıktan sonra dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere yeniden Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesi için, Yerel Mahkemeye geri çevrilmesi gerektiği-
Kaçak su kullanımı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunmadığından, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine değil, genel mahkemeye ait olduğu-
Dava; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 sayılı Kanun ile değişik 10. maddesindeki “Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde kredi veren, asıl borçluya başvurmadan kefilden borcun ifasını isteyemez” hükmü yürürlüğe girmeden önce açıldığından, bu hükmün bu dava için uygulanamayacağı-
Somut olayda 4077 sayılı yasanın 4.maddesi ile Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14.maddesinde yer alan seçimlik haklardan malın ücretsiz değiştirilmesi şartlarının gerçekleştiği, bu sebepten davanın kabulünün gerektiği-
Malatya’da ayrıca görevlendirilmiş tüketici mahkemesi bulunmadığından davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiğine karar verilmiş ve tüketici mahkemesi sıfatıyla direnme hükmünün kurulduğu, bu durumda ilk karar asliye hukuk mahkemesince verildiği halde, direnme hükmü tüketici mahkemesi sıfatıyla verildiğinden, ortada varlığından söz edilebilecek bir direnmenin mevcut olmadığı-