Tüketicinin malın ayıplı çıkması durumunda bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahip olacağı, satıcı veya onunla birlikte sorumlu olan imalatçı, ihracatçı vs maddede sayılan sorumluların tüketicinin tercihine konu bu talebi yerine getirmekle yükümlü olacakları, öte yandan, sınai mallarında her satıcının yetkili servisleri eliyle satış sonrası hizmet vermek zorunda olacağı, yetkili servise yapılan başvuru tarihinden itibaren yapılan yapılmayan işlemlerin satıcının ve onunla birlikte sorumluluğu olanların sorumluluğunda olacağı, tüketicinin servise başvurusu üzerine aracın üretim hatasından kaynaklanan ayıbı satıcı üretici ithalatçı firma nezdinde tespit edildiği; ancak bir işlem yapılmamışsa bundan tüketici değil, satıcı ve onunla birlikte sorumluluğu bulunanların sorumlu olacağı-
Davaya konu aracın, satın alındığı tarihten itibaren ortaya çıkan ve davalıya ihbar ile aracın yenisi ile değiştirilmesi talebine dayanak teşkil eden arızaları davanın devamı sırasında dahi tekrarlanmakla; bu kadar süre servise giden, tamirine karşın tekrarlanan arızalar taşıyan ve talebin niteliğine göre davalı yanca yenisi verilmedikçe iade edilmesi de gerekmeyen araçtan, yasanın aradığı anlamda sürekli yararlanıldığını, kabule olanak bulunmayacağı, açıklanan durum karşısında; koşulları gerçekleşen, aracın ücretsiz yenisi ile değiştirilmesi talebinin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Satın alıp kısmen tükettiği rakı şişesinde sinek ölüsü çıkan tüketicinin manevi zarara uğradığı ve üretici tarafından tazmininin gerekeceği-
4077 s. Kanun’un kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işlerinin alındığı, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasında tüketici mahkemelerinin görevli olmadığı-
Ayıp ihbarının kural olarak şekle tabi bulunmadığı, içeriği itibariyle ayıptan karşı tarafı haberdar olmasını sağlamaya elverişli her türlü ihbarın, ayıp ihbarı olarak kabulünün mümkün olduğu; somut olay özellikleri, delil tespiti raporuyla birlikte delil tespiti istemini içeren dilekçenin de davalıya tebliğinin ayıp ihbarı olarak kabul edilmesi sonucunu doğuracağı dikkate alındığında süre aşımından bahsedilmesinin mümkün olmayacağı-
Herkesin makul bir ücret karşılığında telekomünikasyon hizmetlerinden ve altyapısından eşit şekilde yararlanması ilkesinden hareketle, Türk Telekomünikasyon A.Ş tarafından yapılan enerji tüketimi, teknik donanım, bakım ve yönetim gibi masrafların karşılığı olarak, Telekomünikasyon Kurumu tarafından onaylanan tarife uyarınca alınan sabit ücretin, yasal ve hakkaniyete uygun bir uygulama olduğu; bu bağlamda, yasal ölçütler yerine direnme kararında sözü edilen subjektif esaslara göre değerlendirme yapılamayacağı-
5464 sayılı Yasa’nın geçici 4. maddesinin kendisi lehine uygulanması yönünde hiçbir aşamada bir talebi olmayan davalı kart hamili yönünden, bu kanunun uygulama yeri bulunmadığından, somut olayda usûli kazanılmış hakkın bir istisnasının bulunduğundan da söz edilemeyeceği-
Satılan malın ayıplı çıkması durumunda, davacı tüketicinin davaya kadar, hatta dava açtıktan sonra aracı kullanmış olmasının, davalıları yasal sorumluluktan kurtarmayacağı, zira; somut olayda davacının, baştan beri sözleşmeyi ayakta tutarak malın ayıpsız bir yenisi ile değiştirilmesini istediğine göre, ayıpsız yeni mal kendisine teslim edilinceye kadar, elindekini iade yükümlülüğü altında olmayacağı; iade yükümlülüğünün ancak, davacının, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde gündeme gelebilecek bir olgu olacağı-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda arsa sahibine bırakılan taşınmazların tamamlandığının, herhangi bir imalat eksikliği bulunmadığının belirtildiği, fakat, davalı arsa malikinin, davalı yükleniciye karşı arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart, değer ve kira kaybı istemlerini içerir alacak davasını açtığı, anılan bu dava sonucu beklenerek yüklenicinin edimlerini arsa malikine karşı tam olarak yerine getirdiği belirlendikten sonra davanın kabulüne karar vermek gerekeceği-
Alacaklının zararı, taraflar arasındaki sözleşmede o yönde hüküm bulunmadığı halde, satıma konu taşınmazın getirebileceği kira gelirine göre hesaplanacağı - ne zaman gerçekleşeceği henüz belli olmayan teslim tarihine kadar geçecek süre için hesaplanan tazminat oranında TEFE oranında artışa karar verileceği-