Konutu satın alan davacı, açık ayıp halinde, malı teslim aldığı tarihten itibaren otuz gün içerisinde satıcı veya malike ayıp ihbarında bulunur ise, bu durumda malı teslim aldığı tarihten itibaren beş yıl içerisinde 4077 sayılı Kanun’a dayanarak dava açabileceği-
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı kabul edildiğine göre davaya bakma görevinin de Tüketici Mahkemesine ait olacağı-
Şase eğilmesine neden olup darbenin, hava yastıklarının açılmasını gerektirip gerektirmediği araştırılmadığından bu haliyle hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu-
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti ve dolayısıyla da Tüketici Mahkemesi’nin sabit ücretin miktarı konusunda bir değerlendirme yapması açıklanan yasal düzenlemeler karşısında olanaklı olmadığı gibi, sabit ücret miktarı da haksız şart teşkil etmediği-
Dava konusu eşyalar davacıya 17.8.2006 tarihinde teslim edildiğine ve uyuşmazlık 4077 sayılı tüketici kanuna dayandığına göre, zamanaşımı süresi konusunda anılan yasanın 4/3-4 maddesinde hükmün uygulanması, yani; süresinde ayıp ihbarında bulunan tüketicinin böyle bir davayı 2 yıllık zamanaşımı süresinde açmasını engelleyen bir hukuki engel olmadığı-
Yoksulluk nafakası istenebilmesi için; kusurun daha ağır olmaması ve boşanma ile yoksulluğa düşme şartlarının oluşmasının gerekeceği-
Kredi kartı borcu nedeniyle bankalarca kart hamili ve/veya kefili aleyhine açılacak davalarda genel mahkemelerin görevli olacağı-
Ayıplı hizmet nedeniyle evlerinde çıkan yangın sunucunda davacıların, evleri, eşyaları, ahır ve samanlıklarının yanan kişinin şahsî menfaatlerinin ihlal edildiği dolayısıyla manevî bir zararın gerçekleştiğinin kabulü gerekeceği-
Davacının, içinde salyangoz bulunduğunu fark ettiği bezelye konservesini tüketmediği, hal böyle olunca, davacının kişilik değerleri yönünden bir eksilme olduğundan ve doğmuş bir zararın varlığından söz edilemeyeceği-
Davalı üretici tarafından düzenlenerek tüketiciye verilen garanti belgesinde, yasada öngörülen iki yıllık sürenin altında olmak üzere bir yıllık garanti süresinin yer aldığı, oysa garanti sürelerinin yasada yer alan süreden aşağıya çekilmesinin olanaklı olmadığı, bu nedenle, anılan belgenin tüketiciyi yanıltacak nitelikte olduğu ve getirdiği sınırlamaların kabulünün mümkün olmayacağı-