Kambiyo senedi niteliğindeki hakkın devrinin ancak ciro ve teslim yolu ile mümkün olduğu; lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine gerek bulunmadığı gibi, cironun, sadece cirantanın imzasından ibaret de olabileceği, bu şekilde yapılan ciroya “beyaz ciro” deneceği-
«Keşide yeri»nin bonoda açıkça belirtilmemiş olması halinde, bononun «keşidecinin ad ve soyadının yanında yazılı olan yerde» düzenlenmiş sayılacağı—
Alacaklının kambiyo takiplerine mahsus haciz yoluyla takip yapmasının, geçerli bir keşide yeri olmayan çeki kambiyo vasfına sokmayacağı; buna göre olayda uygulanacak zamanaşımı süresinin 6 ay değil, 10 yıl olacağı-
Ticari senetlerin ciro kabiliyeti olduğundan kiracının verdiği senedin kimin elinde olduğunu bilmesinin gerekeceği, bu durumda kira parasının tahsili bakımından öncelikle ticari senetlerin tahsiline ilişkin yollara müracaat edilmesinin ya da mahkemeye ibrazının gerekeceği, mahkemece ticari senede bağlı alacak yönünden istemin bu nedenle reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Çekte lehtarın yazılıp yazılmamasının gerçek veya tüzel kişiliğe sahip olup olmamasının önemsiz olduğu (Bu durumda, çekin «hâmiline» düzenlenmiş sayılacağı)—
Yasal faiz ile reeskont faizinin aynı anlam taşımadığı, reeskont faizinin yasal faizden farklı olup merkez bankasınca belirlenmekte olan değişen reeskont faiz oranları üzerinden faiz hesabının yapılması gerekeceği-
Ne «keşide yeri»ni ne de «keşidecinin ad ve soyadı yanında bir yer ismini» içermeyen senedin, «bono» sayılamayacağı - Takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığı ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, mahkemece diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin aynı kanunun 170/a maddesi uyannca re'sen takibin iptaline karar vermesi gerekeceği-
Bononun keşidecilerinden birisinin isminin yanında idari birim adının yazılmış olması yeterli olup, buna göre takip dayanağı senette tanzim yerinin yazılı olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
İcra takibinin devamı esnasında, alacağın bir başkasına devredilmesinin mümkün olduğu, alacağın temlikinin, borçlunun hukuki durumunda bir değişiklik yaratmayacağı-