"Çekin ibraz kaşesinde karşılıksız şerhinin yazılmadığı" ileri sürülerek yapılan şikayetin kabulüne karar verilmişse de, çek yasal on günlük sürede muhatap bankaya ibraz edildiğinden, yetkili hamil olan alacaklının, anılan çeke dayalı olarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapabileceği-
Lehtar ve keşideci sıfatının birleşmesi durumunda, düzenlenen senedin, bono niteliğinde sayılmayacağı- Keşideci ve lehtar arasındaki hukuki durumun cirantayı etkilemeyeceği-
Çeki keşide eden kimsenin, bu çekin karşılığı olan miktarı, ibraz süresince muhatap banka nezdinde bulundurmasının zorunlu olduğu, dolayısıyla, alınan ödeme yasağı kararı nedeniyle, borçlu tarafından karşılığı bulundurulan çek bedelinin ödenmemesinden dolayı çek tazminatından sorumlu tutulamayacağı-
Çekin keşide tarihi üzerinde yapılan değişikliğin altına atılmış olan parafın ay ve yılı kapsadığının kabul edilmesi gerekeceği-
Vade unsurunu taşımayan senedin, görüldüğünde ödenecek bono olarak düzenlendiğinin kabulü gerekeceğinden, bu eksikliğin senedin bono olma vasfını etkilemeyeceği- Vadesi gösterilmemiş bononun bir yıl içinde ibraz edilmemiş olmasının, zamanaşımı müddeti dolmadıkça senet keşidecisini sorumluluktan kurtarmayacağı- İcra takibinin borçluları, bonoyu tanzim eden (keşideci) ve onun lehine aval veren avalist olup, tanzim tarihinden itibaren 1 yıllık ibraz müddeti ve onun bitiminden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde takibe geçildiğine göre, borçlular hakkındaki takipte bir usulsüzlük bulunmadığından müracaat hakkının düştüğünden bahsedilemeyeceği-
Tanzim yerinin yazılmış olmasının bononun şekil şartı olduğu- Tanzim yerinin "kent, ilçe, bucak, köy" gibi idari birim adı olarak yazılmasının yeterli olup, ayrıca adresin yazılmasının şart olmadığı- Borçlu şirketin kaşesinde belirtilen adresin senedin tanzim yeri olduğu-
Alonj üzerine yazılan ibraz şerhinin geçerli olduğu-
TTK'nun 687. maddesi hükmü gereği keşideci borçlunun, lehtara karşı ileri sürebileceği def'ileri (senedin tüketici senedi olarak verilmesi nedeni ile 4077 sayılı Tüketici'nin Korunması Hakkında Kanun'un 6/A maddesi gereğince nama yazılı düzenlenmesi gerektiği iddiasını) takip alacaklısına karşı ileri süremeyeceği hususu nazara alınarak istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İbrazdan evvel cirosu olanlar tarafından, ibrazdan sonra da adı geçenlere ve takip alacaklısına yapılmış bir cironun olmadığı görüldüğünden, takip alacaklısının, dayanak çek bakımından yetkili hamil sıfatını haiz bulunmadığı-
Rehinle temin edilmiş bir alacak olsa dahi kambiyo senedine dayalı takip yapılabileceği-