Müştekinin çeki bankaya ibraz eden hamil olmadığının anlaşılması halinde, karşılıksız çek düzenleme nedeniyle şikayet hakkı bulunmadığı ve bu durumda  İİK. mad. 347.  gereğince şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği-
5941 sayılı Kanunun 5/1 maddesi uyarınca 5 gün adli para cezası belirledikten sonra, hükmedilen adli para cezasının  çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından az olamayacağından bahisle yeniden 1500 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek ve ikinci kez adli para cezasına hükmedilerek hükümde karışıklığa sebep olmasının hatalı olduğu-
Karşılıksız çek düzenleme suçuna ilişkin olarak yapılan yargılama sonunda tefhim edilen kararın,  CMK. mad. 273/1'de belirtilen yasal 7 günlük süreden sonra istinaf edilmesi halinde, kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, süresi içerisinde yapılmayan istinaf başvurusunun CMK. mad. 279/1-b gereğince reddi gerektiği-
Çek Kanunu'nun 5/1. maddesindeki "hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı ibaresinden sonra çekin üzerinde yazılı bulunan düzenlenme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanunu göre ticari işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından..." ibaresi Anayasa'ya aykırı olduğundan iptaline karar verildiğinden, sanığın, bankanın sorumlu olduğu miktar düşüldükten sonra suça konu çekin karşılıksız kalan miktarı tutarında adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği- Hükmün ilgili bölümünün "...5941 s. Çek K. mad. 5/1 gereğince hükmedilecek adli para cezasının miktarı çekin karşılıksız kalan miktarından az olmayacağından sanığın neticeten 120.710,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına..." şeklinde düzeltilmesi gerektiği-
Adli para cezasının tayininde faiz, takip ve yargılama giderleri yönünden Anayasa Mahkemesince iptal kararı verildiğinden sözü edilen giderlerin karşılıksız kalan çek miktarına eklenmesinin mümkün olmadığı- Karşılıksız çek düzenleme suçunda, hükmedilecek para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacağından, sanığın 38.710.-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Suça konu çekin üçüncü bir kişi tarafından 29/12/2016 tarihinde bankaya ödeme için ibraz edildiği ve karşılığının bulunmadığı bildirilmekle atılı suç oluşmuş ise de; şikayetçinin suça konu çeki muhatap bankaya ödeme için ibraz eden yetkili hamil olmadığı, böylece müştekinin şikayet hakkının bulunmaması nedeniyle yargılamaya devam olunmasının isabetsiz olduğu-
Keşidecinin lehdar hanesine kendisini "alacaklı" olarak yazmadığı, borçlu olduğunu belirtir şekilde "alacaklı veya emrühavalesine senedi ödeyeceğini" açıkladığı görülmüş olup alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğinden söz edilemeyeceği-
Takip alacaklısı Ş. T.A.Ş'nin, ibraz işlemlerini, yönetmelik hükmü gereği, muhatap Y.K. Bankası A.Ş. adına vekaleten yaptığının görüldüğü, takip alacaklısı Ş. T.A.Ş, aynı zamanda muhatap banka durumunda olmadığından ve çek adı geçen banka tarafından, süresi içerisinde ibraz edildiğinden, takip yapan bankanın yetkili hamil olduğunun kabulü gerekeceği- Rehin cirosu iddiası ispatlanamadığı gibi, takip konusu çekin, mal alım satım işlemi gerçekleşmediği için bedelsiz kaldığına ilişkin iddia ise, sadece bu iddianın tarafları arasında ileri sürülebileceğinden, anılan ilişkinin tarafı olmayan diğer kişilere karşı veya diğer kişiler tarafından ileri sürülebilmesinin mümkün olmadığı, o halde, mahkemece, borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Muteriz borçlunun, senette düzenleyenin imzasının bulunmadığını ileri sürdüğü, düzenleyenin imzasının bulunmaması halinde, düzenleyen için aval vermiş olan şikayetçinin, senet bedelinden dolayı sorumlu tutulamayacağı, bunun tek istisnasının, kambiyo senedi düzenlenmesi için vekaletname verilmesi olduğu, ancak dosyada, düzenleyen tarafından, avaliste verilen ve kambiyo senedi düzenleme yetkisini de içeren bir vekaletname bulunmadığından, senette düzenleyen imzasının bulunmadığı çekişmesiz olup, senet üzerinde atılı olan her iki imza da aval verene ait olduğundan, düzenleyen için aval vermiş olan şikayetçi borçlunun, bono bedelinden dolayı sorumlu tutulamayacağı, o halde mahkemece şikayetçi borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-