Alacaklının, İİK. mad. 94/II uyarınca icra dairesinden yetki belgesi alarak, borçlunun adına tescil ettirmediği taşınmazın, borçlu adına tescili için mahkemede tescil davası açabileceği- Genel iskan ruhsatı alındığı ve kullanıma engel bir hal bulunmadığı halde bağımsız bölümlerini teslim almayan arsa sahibinin artık o tarihten sonraki dönem için cezai şart talebinde bulunamayacağı- Tescil kararı verilen bağımsız bölümler arsa sahibinin güvencesini teşkil eder nitelikte olup yargılama sırasında kullanıma engel teşkil etmese de bir kısım eksik ve kusurlu işler bulunduğundan, arsa sahibinin davaların açılmasına neden olduğundan bahsedilemeyeceği, gerek asıl davada gerekse de birleşen davada, aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu, arsa sahibinin güvencesini teşkil eden bu bölümlerin arsa sahibi lehine hükmedilen miktarlar ödendiğinde tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin de isabetsiz olduğu-
Mahkemece, talep edilen zararlarla ilgili uyuşmazlığın esası incelenip taraf delilleri toplanıp taraflar arasında adi yazılı sözleşmenin pay devri yapılmak ya da önemli ölçüde ifa edilmek suretiyle geçerli hale gelip gelmediği üzerinde durulması, bu şekilde geçerli hale gelmemişse tarafların ancak birbirlerine verdiklerini BK'nın 61. maddesine göre sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebileceği, menfi zararın istenemeyeceği; şayet sözleşme anılan şekilde sonradan geçerli hale gelmiş ve bundan sonra sözleşme taraflarca geriye etkili olarak feshedilmiş ise BK'nın 108/2. maddesindeki olumsuz zararın talep edilebileceği-
Arsa sahiplerinin gerek asıl davada gerekse birleşen davada ifaya yönelik talepler kapsamında cezai şart talebine ilave olarak hem eksik ve kusurlu işlerin giderilmesi bedelini hem de gecikme tazminatlarının ödetilmesini istedikleri, yargılama sırasında arsa sahipleri vekilinin, açıkça öncelikli taleplerinin cezai şarta yönelik olduğunu beyan ve kabul ettiği, şu halde arsa sahiplerinin cezai şart dışındaki ifaya yönelik tüm isteklerinin reddine karar verilmesi gerekirken asıl ve birleşen davada arsa sahiplerine ifaya ilişkin menfaatleri kapsamında yer alan gecikme tazminatı ve diğer taleplerin hüküm altına alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece, davalının bağımsız bölümleri davacıya teslim ettiğini ispat edemediği, henüz yapı kullanma izin belgesinin düzenlenmediğine dair belediye başkanlığı yazısından teslim teslim olgusunun gerçekleşmediği sonucunun çıktığı, sözleşmede öngörülmüş olmasına rağmen yüklenici davalının bağımsız bölümlerin teslime hazır hale getirildiğinin davacı arsa sahibine yazılı olarak bildirildiğine dair delilin davalı tarafça dosyaya sunulamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 104.254,17 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Taraflar arasındaki alacak davası-
H.n ifa devam etmekte olup teslim süresinin aşılması halinde kararlaştırılmış herhangi bir cezai şart (ifaya ekli) hükmünün bulunmadığı, bu itibarla, cezai şart isteminin reddi yerine kabulü doğru olmadığı gibi, sözleşmedeki cezai şart, edimlerin yerine getirilmemesi şartına bağlı seçimlik ceza mahiyetinde olduğu halde, akdin belirlenen tarihte veya yerde icra edilmemesi halinde söz konusu olabilecek ifaya ekli ceza gibi düşünülerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı tarafın tacir olduğu da nazara alınarak, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenerek, davacının talep ettiği zemin etüdü masrafları ile kadastro uygulama çalışmalarına yapılan harcama ile ilgili bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davacı arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümlerinin teslim edildiğine ilişkin savunmalar, taraf tanık anlatımları üzerinde durulup bağımsız bölümlerin ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin teslim alındığı sonucuna varıldığı taktirde bu durumun zımnen cezai şart talep hakkından feragat anlamına geleceğinin kabul edilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin doğru olmadığı-
Taraflar arasında düzenlenen 24.02.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 7. maddesindeki, 6. maddede öngörülen inşaat ruhsatının alındığı tarihten itibaren 18 ay içinde inşaatın projelerine ve detaylarına uygun olarak bitirilmiş ve oturulmaya hazır olarak teslim edileceği hükmüne uygun olarak,bu süre içinde teslim edilmeme halinde 818 sayılı Borçlar Kanun’unun 158/2. maddesi ( 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 179/2. maddesi) uyarınca ifaya ekli cezai şart kararlaştırılmış ise de, taraflar arasındaki işin Haziran 2007 tarihinde fiilen teslim edildiği ve bağımsız bölümlerin kullanılmaya başlandığı konusunda çekişme bulunmadığından kararlaştırılan cezai şartın iskan alınmama durumuna da teşmil edilerek yüklenicinin iskan ruhsatı almadığından bahisle cezai şarta hükmedilmesinin doğru olmadığı-