Şekle aykırılık nedeniyle geçersiz sözleşmeye dayanılarak cezai koşul talep edilemeyeceği-
Haciz yapılan iş yerinde daha önce borçlunun ticari faaliyet göstermesi nedeniyle 3.kişi ile borçlu arasındaki ilişkinin işyeri devri niteliğinde olduğu,işletmeyi devralan 3.kişinin işletmenin borçlarından da sorumlu bulunduğu-
Taşınmaz vaadi sözleşmesinde, sözleşme tarihi itibarıyla satış vaadinde bulunanın malik olmaması sözleşmeyi geçersiz kılmayacağı, bu durumda sözleşmenin karşı tarafı borcun ifa edilmemesinden kaynaklanan tüm zararlarının tazminini talep edebileceği-
Distribütörlük sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı cezai şartın tahsili istemine ilişkin davada, davalı vekilinin, davaya cevabında, sözleşmenin sonunda müvekkili şirketin kaşesi altında atılan imzaya itiraz etmediği, cezai şart hükmü içeren ilk sayfaların imzalı ya da paraflı olmaması nedeniyle geçerli olmadığını savunduğu- Yargıtay uygulaması ve öğretide, tacirler arasında düzenlenmiş olsa bile birden çok sayfadan oluşan yazılı sözleşmelerin devam eden sayfalarının taraflarca imzalanması veya paraf edilmesi zorunluluğunun kabul edilmediği ve TBK'de de bu yolda bir hüüm bulunmadığı- Sözleşme metninin birden çok sayfadan oluşması halinde her sayfanın imzalanması zorunlu değil ise de, metin içerik, anlam ve devam eden maddeler ile başlıkları bakımından mantıksal sıralama (silsile) ve bütünlük taşıması gerektiği- Davacının dayandığı sözleşme (3) sayfadan oluşmakta olup, maddelerin başlığı, sırası, içeriği ve imzalı olan son sayfa ile bağlantısı bakımından bir bütünlük taşıdığı ve davacı tarafından ibraz edilen ve mahkeme kasasına konulan sözleşme aslının da aynı olduğunun saptandığı, bu halde imzasız ilk sayfaların farklı içerik taşıdığı ispatlanamadığına göre, uyuşmazlığın esasına girilmek gerektiği-
Kural olarak, taşınmaz payı temlikini de içerdiğinden kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tek taraflı bildirimle feshedilemeyeceği, ancak taraf iradelerinin birleşmesi halinde akdi ilişkinin sona ereceği- Taraflar arasındaki sözleşme ile ve TBK hükümleri gereğince, yüklenici davacının, menfi zararlarının tazminini isteyebileceği- İş-arsa sahibinin kusuruna dayanılarak sözleşmenin feshi halinde, yüklenicinin "olumlu zarar" kapsamında sayılan kar kaybının, "kesinti yöntemine" göre hesaplanacağı, davacı yüklenicinin ancak "dönme cezasını" alabileceği-
Malvarlığı veya işletmenin devri niteliğindeki devir ve temliklerin alacaklılara karşı geçerli olabilmesi için devrin alacaklılara ihbar edilmesi veya gazetelerle ilan edilmesi gerektiği-
Gerek arsa sahibi ile müteahhit ve gerekse müteahhit ile ondan daire satın almış olan alıcı arasındaki “satış” , “satış vaadi”, “inşaat” sözleşmeleri resmi şekilde yapılmamış dahi olsa, tarafların edimlerini yerine getirmelerinden sonra, “sözleşmenin şekil eksikliği” nedeniyle geçersizliğinin ileri sürülmesinin “objektif iyiniyet kuralları” (MK.2) ile bağdaşmayacağına dair İçtihadı Birleştirme Kararı-