Bir hukuki işlemin veya fiilin Türk Ticaret Kanun'u kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olmasının gerekeceği-
Güvence Hesabı'nın taraf olduğu zorunlu davada uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu-
Dava TTK 553, 555 ve 557 maddeleri gereğince şirket eski yöneticilerinin verdiği zararları bu kişiler ile birlikte hareket eden kişilerden tahsili ve şirkete geri ödenmesi istemine ilişkin olup,TTK 4. Maddesine göre her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın … bu kanunda öngürülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olup TTK 5.maddesi gereğince de dava olunan şeyin değerine bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemelerinde bakılması gerekeceği-
Taraflar tacir olup uyuşmazlık ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklandığı, 6102 sayılı TTK'nun 5. maddesi uyarınca bu davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu-
Dava sigorta şirketi yönünden zorunlu mali mesuliyet sigortası ve kasko sigorta sözleşmelerine dayandığından uyuşmazlık ticari dava niteliğinde olup çözümünün asliye ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği-
6102 sayılı TTK'nın 4. maddesine göre tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari davalar olduğu-TTK'nın 5. maddesine göre, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, davacılar ile davalı TCDD arasındaki uyuşmazlık da mutlak ticari işlerden olan taşıma sözleşmesinden kaynaklandığından, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Mahkemece, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı HUMK dönemdeki uygulamaya uygun şekilde gerekçede "görevsizlik kararı", hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine yer verilmesi doğru olmamış ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca değişik gerekçeyle ve hüküm fıkrasının 1. bendindeki yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kooperatif ile ortağı arasındaki ortaklık ilişkisinden doğan davaların 1163 sayılı Kanun'un 99. maddesinde ticari dava olduğu kabul edilmiş ise de, 99. maddede münhasıran asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu öngörülmediğinden, Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü niteliğinde olduğundan ve münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işlerden olmadığından, taraflarca bu yönde ve süresinde bir itiraz olmadığı sürece bu hususun re'sen dikkate alınamayacağı ve asliye hukuk mahkemelerinin miktar yönünden görevli ise davaya bakması gerekeceği, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 1/1. maddesi uyarınca bu Kanun'un göreve ilişkin hükümlerinin, bu Kanun'un yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağı- Mahkemece karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihi itibariyle yürürlükte olmayan 1086 sayılı HUMK'nın dava şartı öngörmeyen göreve ilişkin hükümlerine uygun olarak "Mahkememizin görevsizliğine" ibaresine gerekçede; "Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine ise hüküm fıkrasında yer verilmesinin hatalı olduğu-
Kooperatif ortağınca ödenmeyen aidat borcunun tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin dava, 01.07.2002 tarihinden önce açılmış olup, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 99. maddesi uyarınca ticari dava niteliğini haiz işbu dava münhasıran Ticaret Mahkemesi'nde değil, iş bölümü ilk itirazı yapılmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılması gerekeceği-