TÜRK TİCARET KANUNU > - BAŞLANGIÇ > - A) Kanunun uygulama alanı > - IV – Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri > Madde 5 - 2. Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler (*)
Madde Listesi Madde 5 - 2. Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler (*)
İhtiyati hacizde hangi mahkemenin görevli olduğu İcra ve İflas Kanunu'nun 258.maddesinde açıkça belirtilmeyip sadece genel olarak mahkemeden söz edildiğinden, görev konusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, ticari satıştan kaynaklanan alacağın tahsilinin temini amacıyla ihtiyati haciz isteminin Ticaret Mahkemesinde görüleceği, ihtiyati haciz isteminin görev yönünden reddine karar verilirken ayrıca dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmemesi gerektiği-
Kambiyo senetleri 6102 sayılı TTK.'da düzenlenmiş olduğundan bu senetlerden kaynaklanan uyuşmazlık aynı kanunun 4. maddesi kapsamında ticari dava niteliğinde olduğu- Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK.'nın değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürüldüğü, görev kamu düzenine ilişkin olup davanın her safhasında mahkemece resen gözetilmesi gerekeceği-
İstemin trafik kazasından kaynaklanan hasar bedelinin tazminine ilişkin olduğu, davalı sigorta şirketi ve araç işleteni olan davalıya karşı birlikte açılan ancak sonrasında tefrik edilen davalar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, hal böyle olunca, usul ekonomisi ve daha isabetli bir karar verilmesi açısından, davanın tefrik kararı verilmeksizin Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Taraflar tacir olup uyuşmazlık ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklandığından, 6102 sayılı TTK'nun 5. maddesi uyarınca bu davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu-
Davacı Türkiye Kızılay Derneği’nin kan ve kan kompenentlerini satarak uyuşmazlığa konu sözleşme bakımından ticari bir amaç güttüğü ve ticari işletme işlettiği açık olup, TTK’nun anılan hükmü uyarınca hakkında tacirlere ilişkin hükümler uygulanacağı- Tarafların tacir olması veya tacir olmasa da kanundan dolayı tacir sayılması ve işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması nedeniyle söz konusu davanın TTK’nun 4’üncü maddesinin 1’inci fıkrasına göre ticari dava olarak kabulü gerektiği-
Kart çıkaran kuruluşlar(bankalar) tarafından, kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu m.44/2 uyarınca, HUMK’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yapıldığı; HMK’nun 447/2. maddesi uyarınca bu atfın HMK’nun ilgili hükümlerine yapılmış sayılacağı; gerek HUMK’un göreve ilişkin 1-8. maddelerinde, gerekse HMK’nun 1-4. maddelerinde genel mahkemelerin görevlerinin düzenlenmiş olduğu; ticaret mahkemelerinin görevine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiş olmasına, ticaret mahkemelerinin görevinin TTK'nun 5. maddesinde düzenlenmiş bulunmasına, 5464 sayılı BKKKK’nun 44/2. maddesinde ise TTK’nun göreve ilişkin hükümlerine herhangi bir atıf yapılmamasına göre 01.10.2011 tarihinden önceki davalar bakımından dava değerine göre sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonraki davalarda ise dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu-