İcra iflas daireleri ve mahkemelerde görülmekte olan işlerde HMK’nun adli tatile ilişkin 104.maddesinin uygulama olanağı olmadığı-
Davalı tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp usulsüz tebligatın iptalini istediğine göre, mahkemece davalı borçlu tarafından açılan şikayet dava dosyasının neticesinin beklenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinde görülmekte olan davalar için maktu karar harcı ve kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi harç ve nispi vekalet ücreti vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu nedenle kararın bozularak yeniden yargılama yapılmasında yarar görülmediği-
Sözleşmenin kurulmasından sonra kiralanan herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olacağından, davacının kiralayan sıfatı kalmadığından tahliye isteminin bu nedenle reddi gerekeceği-
İİK.nun 269/a maddesinde getirilen düzenlemeyle, davacı alacaklı tarafından başlatılan icra takibine borçlu itiraz etmez ve ihtar müddeti içinde kira borcunu ödemez ise ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde temerrüt nedeniyle tahliye davası açılması gerekeceği-
İcra mahkemesinin ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamayacağı-
Ödeme emrinin iptaline ilişkin mahkeme kararı kesinleşmediğinden temerrüt olgusunun gerçekleştiğinin kabul edilmemesi gerekeceği-
Kiralananın tahliyesi isteminde, temyiz aşamasında dava konusu borcu sona erdiren nitelikte bir belge sunulduğundan, mahkemece bu ödeme belgesi üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Şayet itirazın iptali davası devam etmekte ise tahliye davasının yargılama devam ettiği sürece her zaman açılabileceği, eğer itirazın iptali kararı kesinleşmiş ise bu takdirde tahliye davasının itirazın iptali kararının kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde açılmasının gerekeceği, zira İİK.nun 269/a maddesinde "takibin kesinleşmesi halinde tahliye davasının ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde açılması gerektiğinin öngörüldüğü, yasa koyucunun amacının 269/a maddesinde olduğu gibi tahliye davası için süre bakımından bir sınırlama getirmek olduğuna göre bu maddede öngörülen sürenin itirazın iptali kararının kesinleşmesini müteakip açılacak tahliye davalarında da uygulanmasının gerekeceği-
İ.İ.K.'nun 269/a maddesi gereğince borçlu itiraz etmez ihtar müddeti içinde de borcunu ödemezse ihtar müddeti bitiminden itibaren 6 ay içinde icra mahkemesinden tahliyesi istenebileceği-