"İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine konusu borcun ödendiği için icranın geri bırakılması" istemine ilişkin şikayetin (yasal 7 günlük) süre aşımından reddine ilişkin kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı- "Kararın, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde takip konusu borcun ödendiği için icranın geri bırakılması isteminin 7 günlük sürede ileri sürüldüğünden süre aşımından reddine ilişkin olduğu ve istinafı kabil bir karar olduğu, Bölge adliye mahkemesinin de istinaf istemini esastan inceleyerek reddetmiş olup bu kararına karşı temyiz talebinde bulunulduğu, karar temyiz edilebilen kararlardan olduğundan şikayetçi yönünden işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği" şeklindeki karşı görüşün kabul görmediği-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip talebinde asıl alacak miktarının 53.127 Euro olarak gösterildiği ve takip tarihindeki Merkez Bankası EURO efektif satış kuru (6.63 TL) dikkate alınarak yapılan hesaplamada harca esas değerin 352.232,01 TL olduğu- Bölge Adliye Mahkemesince direnme kararının verildiği 22.05.2024 tarihinde temyiz edilebilirlik (kesinlik) sınırı 378.290,00 TL olup uyuşmazlık konusu değerin (352.232,01 TL) İİK'nın 364/1. maddesinde belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesince temyiz dilekçesinin miktardan reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olduğu- "Temyiz incelemesi henüz yapılmamış dosyalar bakımından tamamlanmış bir işlemin bulunmadığı, İİK'nın 7550 s. K. m. 1 ile değişik ek 1/2. maddesi uyarınca, parasal sınırların uygulanmasında itiraz (dava) tarihindeki miktarın esas alınması gerektiği, Anayasa Mahkemesinin İİK'nın ek 1. maddenin 2. fıkrası ile ilgili iptal kararının gerekçesi de dikkate alınarak mahkemeye erişim hakkına öncelik verilmesi gerektiği, amaçsal yoruma uygun şekilde değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu, açıklanan nedenlerle itiraz (dava) tarihindeki parasal sınır olan 72.070,00 TL dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırılması gerektiği ve uyuşmazlık konusu miktarın takip tarihindeki değil direnme karar tarihindeki T.C. Merkez Bankası EURO efektif satış kuru üzerinden belirlenmesi gerektiği" görüşlerinin HGK çoğunluğu tarafından kabul edilmediği-
Tahliye isteminin kabulüne ilişkin müdürlük kararı doğrultusunda aynı tarihte şikayetçi 3. kişinin bulunduğu taşınmaza tahliye için gidildiği ve taşınmazı tahliye etmesi için süre verildiğine göre icra müdürlüğünce tahliyenin infazına ilişkin bir işlem yapılmadığından söz edilemeyeceği- İcra müdürünün bu kararla İİK'nın 276/1. fıkrasına göre taşınmazın tahliyesine, ancak üçüncü kişinin taşınmazın tahliye işlemlerini yapabilmesi için .... tarihine kadar tahliyenin infazının ertelenmesine karar verdiği- İİK'nın 276/2. maddesine göre tahliyeyi tehirle 3 gün içinde icra mahkemesine bir karar vermesi için keyfiyeti icra mahkemesine bildirilmesine karar vermediği açıkça anlaşılmakla, üçüncü kişinin taşınmazın işgalde haklı bulunduğuna ilişkin iddia ve delillerini icra mahkemesinde ileri sürerek İİK'nın 276/3. maddesine göre bir karar verilmesi için şikayette bulunmakta hukuki yararı olduğu- İcra müdürlüğünce tahliye işlemi sırasında İİK'nın 276/2. maddesindeki prosedürün işletilmemiş olmasının, şikayetçi 3. kişinin icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurmasına engel olmayacağı-"Taleple bağlıklık ilkesi gözetilerek karar verilmesi gerektiği, şikayet dilekçesine göre şikayetin konusu icra müdürlük kararının iptali isteminden ibaret olup şikayet tarihi itibariyle icra müdürlüğünce henüz İİK’nın 276/1., 2. ve 3. fıkralarındaki prosedür işletilmemiş olduğundan, şikayetçi 3. kişi yönünden İİK’nın 276. maddesine yönelik bir şikayetin varlığından da söz edilemeyeceği" şeklindeki karşı görüşün kabul görmediği-
Hükmün tefhim edildiği tarih itibariyle yürürlükte olan İİK’nın 363/1. maddesine göre, istinaf yoluna başvuru süresi, ilk derece mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren on gün olduğu-
Bölge Adliye Mahkemelerinin şikayetin süreden reddi kararının İİK m. 365/1-son gereğince kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığı-" İcra mahkemesi kararlarına karşı konu itibariyle istinaf yolu kapalı olan kararların İİK m. 363 ile kanun içindeki muhtelif maddelerde açıkça belirtilmiş olduğu, bu kararlar dışındaki tüm kararların konusunun miktar veya değeri İİK m. 363'deki sınırı geçtiği takdirde istinaf yolu açık kararlar olduğu, İİK m. 364'de ise konu itibariyle bir sınırlama getirmeksizin Bölge Adliye Mahkemelerince verilen ve miktar veya değeri maddede belirtilen temyiz sınırını geçen kararlara karşı temyiz yolunun açık olduğunun düzenlendiği, bu hükümler dışında istinaf veya temyiz yolunun kapalı olduğuna ilişkin hüküm bulunmadığı, İİK m. 365/son'da geçen ‘kesin’ ibaresinin temyiz yolunun kapalı olması anlamında olmadığı, fıkranın değişiklikten önceki halinde olduğu gibi, kararın verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine geri çevrilmeden doğrudan istinaf mahkemesince karara bağlanacağı şeklinde yorumlanması gerektiği, somut olayda temyiz incelenmesi istenilen karar ihalenin feshi isteminin yasal süre aşımından reddine ilişkin olup temyiz kabiliyeti bulunmakta olduğundan işin esasının incelenerek sonunca göre bir karar verilmesi gerektiği " şeklindeki karşo görüşe itibar edilmediği-
Şikayetin süre aşımından reddine ilişkin kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
1Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, taşkın haciz şikayetine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı
Temyizen incelenmesi istenen karar, meskeniyet şikayetinin yasal 7 günlük süre aşımından reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
Somut olayda, icra mahkemesi kararı istinaf yoluna başvurana 05.06.2022'de tebliğ edildiği halde, istinaf dilekçesinin yasal 10 günlük süreden sonra 16.06.2022 tarihinde verilip kaydettirildiği ve istinaf isteminin süresinde olmadığının tespit edildiği- O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, İİK'nın 365/3. maddesi gereğince istinaf isteminin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Temyizen incelenmesi istenen karar, ihalenin feshi şikayetinin süre aşımından reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
