Kira sözleşmesinde “kira bedelinin ne şekilde ödeneceği” nin tespit edilmiş olması halinde, kira alacağına ilişkin uyuşmazlığın, öncelikle bu hükümlere göre çözümlenmesi gerekeceği-
“Kira parası gibi belli zamanlarda ödenmesi gereken bir borcu ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin alıp, bir taksit için makbuz veren alacaklının, ondan önceki taksitleri de almış sayılacağı” na ilişkin BK.’ nun 88. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 104) uygulanabilmesi için, kira bedellerinin her ay muntazam olarak mabuz karşılığı ödenmesi gerekeceği; bankaya ödeme yapılması durumunda, bankanın kiracıya verdiği “alındı makbuzları” nın BK.’nun 88. maddesi anlamında makbuz olarak kabul edilemeyeceği-
İtirazında “kiralayana kira borcu bulunmadığını, borcun tamamını ödediğini” belirtmiş olan kiracının, açıkça aylık kira miktarına (ve sözleşmedeki artış koşuluna) karşı koymamış olması halinde, takip talebinde istenen alacak miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekeceği; kiracının “takip konusu borcu ödediğini” İİK.’nun 269/c maddesindeki belgelerle kanıtlayamamış olması halinde, icra mahkemesince temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilerek “itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve kiralananın tahliyesine” karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu-kiracının, takip konusu kira borcunu 30 günlük yasal ödeme süresinden sonra ödemiş olması halinde temerrüt olgusu gerçekleşmiş olacağından, icra mahkemesince tahliyeye karar verilmesi gerekeceği-
Aylık kira parasının düzensiz olarak değişik tarihlerde ödenmiş olmasının, sözleşmede kararlaştırılan ödeme zamanının değiştirildiği anlamına gelmeyeceği, bu şekildeki ödeme ile yeni teamülün oluştuğunun kabul edilemeyeceği; kira alacağının sözleşmede kararlaştırılan zamanda ödenmesini isteyen kiralayanın, bu durumda kötü niyetinden söz edilemeyeceği-
Sözleşme ile kararlaştırılan yerin dışında, başka bir kişinin hesabına yapılan ödemenin yasal bir ödeme olmayıp kiracıyı borçtan kurtarmayacağı; kiracının gerektiğinde mahkemeden “tevdi yeri” tayini isteyerek, temerrütten kurtulabileceği-