“Adi kefil” hakkında takip yapılabilmesi için BK.’ nun 486. maddesi (şimdi; TBK. mad. 585) uyarınca “kefalet akdinden sonra borçlunun iflas etmesi veya hakkında takip yapılıp da alacaklının hatası olmaksızın takibin semeresiz kalması veya borçlu aleyhine Türkiye’ de takip yapılmasının imkânsız hale gelmesi” gerektiği (Not: Yeni TBK. mad. 585'e göre; borçluya konkordato mehli verilmiş olması koşulu da eklenmiştir.); bu koşullar gerçekleşmeden kefil hakkında doğrudan icra takibi yapılamayacağı gibi, buna dayanarak da “itirazın kaldırılması” nın istenemeyeceği-
Yasal ödeme süresi içinde faiz, icra masrafları, vekalet ücretleri ve benzeri eklentilerin ödenmemesinin, temerrüdün oluşumunu sağlamayacağı-
Kiralananın anahtarının usulüne uygun şekilde kiralayan-alacaklıya teslim edildiğini yazılı delillerle kanıtlama yükümlülüğünün kiracı-borçluya ait olduğu; anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın, kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekeceği; alacaklı-kiralayan tarafından anahtarın teslim alınmaması halinde, kiracının mahkemeden “tevdi mahalli” tayinini isteyerek veya notere anahtarı teslim edip, bu hususu kiralayana tebliğ ettirerek kiralananı teslim borcunu yerine getirmiş olacağı-
Borçlu-kiracının, takip konusu kira borcunu 30 günlük yasal ödeme süresinden sonra ödemiş olması halinde temerrüt olgusu gerçekleşmiş olacağından, icra mahkemesince tahliyeye karar verilmesi gerekeceği-
İtirazında “kiralayana kira borcu bulunmadığını, borcun tamamını ödediğini” belirtmiş olan kiracının, açıkça aylık kira miktarına (ve sözleşmedeki artış koşuluna) karşı koymamış olması halinde, takip talebinde istenen alacak miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekeceği; kiracının “takip konusu borcu ödediğini” İİK.’nun 269/c maddesindeki belgelerle kanıtlayamamış olması halinde, icra mahkemesince temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilerek “itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve kiralananın tahliyesine” karar verilmesi gerekeceği-