İcra müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK. mad. 355 uyarınca bildirilmesi üzerine, borçlunun çalışmakta olduğu kurum tarafından maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK. mad. 140/1 anlamında sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği ve bu durumda "maaş haczinde birinci sırada yer alması gerektiğini, davalı alacaklının gerçek bir alacağı olmadığını" ileri süren davacı alacaklının açtığı davanın (TBK. mad. 19) muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü gerektiği-
Tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacakların aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı ayrı takibe konulamayacağı- Daha önce takip konusu edilmeyen aynı ilama dayalı alacakların (faiz farkı alacağının) harcı yatırılarak aynı takip dosyası üzerinden tahsili gerekeceği-
Hükmün tavzihinin ilamın icrasının tamamlanmasına kadar geçecek süre içinde istenebileceği ve verilen tavzih kararının hükmün bir parçası olduğu ve icrasında dikkate alınması gerekeceği- Tavzih kararının geçerliliğinin dar yetkili icra mahkemesince tartışılamayacağı-
Davacının ..., ... ... Noterliği tarafından düzenlenen 06.02.2015 tarih ve 2754 yevmiye nolu alacağın devrine ilişkin belge ile iş bu davadaki alacağını ...'a devrettiği; davacının taraf (davacı) sıfatını sözkonusu temlik ile kaybettiği- Alacağı temlik alan ...'ın davaya devam edip etmeyeceğinin belirlenmesi,taraf sıfatını kazanması halinde davaya devam edilmesi aksi halde taraf (davacı) sıfatı yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmesi gerektiği-
Soybağının reddine ilişkin davanın, aile mahkemesi olmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerince "aile mahkemesi" sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerektiği-
Davacı kendisinden beklenen tüm çaba, özen ve önlemlere rağmen davalının sağ olup olmadığını tespit edememiş ise, ya da tespit edememe durumu bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralına aykırılık arz etmiyorsa, bu dava ilişkisinde davacının daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara, yani gerçek taraflara karşı davaya devam etmesinin mümkün olduğu-
Aynı ilama dayalı alacaklar için ayrı ayrı takip başlatılamayacağı, mahkemece "ihtiyari dava arkadaşlarının aynı ilamla hükmedilen alacaklarını ayrı takibe konu yapabileceği" gerekçesi ile takibin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Tedbir niteliğinde olan ara kararları, yazılı ilam niteliğini taşımadığından ilamlı takibe konu edilemez ise de; anılan karar hükme de bağlanmış ise ilamlı takip dosyasında usul ekonomisi gereği tedbirin infazının da mümkün kılınması gerektiği- Takip tarihinde hükme de bağlanmadığı anlaşılan ve henüz ilam niteliği kazanmayan "çocukla kişisel ilişkiye dair" ara karara dayalı olarak ilamlı takip başlatılamayacağı ve bu durumda takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel(istenebilir) hale gelmesi gerektiği, bunun da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşeceği- Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşulu olduğu- Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (HMK. mad. 30) bekletici mesele yapılması gerektiği- Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği- UYAP'tan yapılan incelemeye göre, taraflar arasındaki ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin ... sayılı boşanma dava dosyasında ... tarihinde karar verildiği, kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin onama kararı üzerine ... tarihinde kesinleştiğinden, yargılamaya kalındığı yerden devam ederek, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar, için itiraza konu takip dosyası üzerinden harç yatırılarak alacak tahsil edilebileceğinden makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmadan ayrı takip başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil edeceği bu nedenle somut olayda, itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali ilamında yer alan vekalet ücreti yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılmasının hukuka aykırı olacağı-