Soybağının reddi istemine ilişkin tüm davalarda aile mahkemesinin görevli olacağı-
Hukuki nitelendirmenin yanlış yapılmış olmasının, davacının aleyhine hak düşürücü sürenin geçtiği şeklinde yorumlanamayacağı-
Soybağının reddi davalarında, ana ile çocuk arasında menfaat çatışması ihtimali bulunduğundan çocuğa kayyım tayini zorunlu kılınmış ve bu nedenle küçüğe kayyım tayin edilmişse de dosya içeriğinden ana ile çocuğu aynı avukatların temsil ettiği ve duruşmaları takip ettiği anlaşılmakla; ana ile çocuğu bu davada aynı avukatların temsil etmesi kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiğinden bu yön gözetilmeden yargılamaya devam edilip hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava, sonradan evlenme ile kurulan soybağının iptali ve babalığa ilişkin olduğundan davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden asliye hukuk mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Velayete ilişkin davalar “basit yargılama” usulüne tabi olsa da, delillerin toplanması ve taraflar tanık göstermiş ise gösterilen tanıkların dinlenmesi gerekeceği-
Soybağının reddine ilişkin davadan verilecek karar dava koşulunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini belirleyeceğinden; babalık davasına ilişkin talep yönünden davanın ayrılıp, mahkemenin başka esasına kaydedilmesi ve soybağının reddi davası sonucunun bekletici sorun yapılması gerekeceği-
Soybağının reddi isteminde görevli mahkemenin aile mahkemeleri olduğu, aile mahkemeleri kurulmayan yerlerde bu davalara asliye hukuk mahkemesinin aile mahkemesi sıfatıyla davaya bakması gerektiği-
Kocanın soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebileceği, bu davanın ana ve çocuğa karşı açılacağı-
Soybağının reddi davasının anne ve çocuğa karşı açılacağı-