Menfi tespit ve istirdata ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-
Muhdesatın tespiti talebinde ihtilafın taşınmazın aynıyla ilgili olmadığından, muhdesat sahibinin hakkının, sadece şahsi bir hak olduğundan (TMK mad. 722, 724, 729), bu konudaki ilamın infazı için kesinleşme koşulu aranmayacağı- 12.11.1979 tarih ve 1/3 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararı uyarınca olumlu tespit davası olan kira parasının tespitine dair ilamların kesinleşmeden takibe konulamayacağı hususu istisna olmak üzere olumlu tespit ilamlarının infazı için kesinleşmeleri gerektiğine dair yasal bir düzenleme bulunmadığı-
Kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği- İcra takibinin dayanağı olan ..... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ..... tarih .... Esas .... Karar ilamı, "kira sözleşmesinin geçerli olduğunun tespiti ve tahliyeye" ilişkin olup mahkemenin gerekçesinde belirtilenin aksine "bir kira tespit ilamı" olmadığından bu ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmediği-
Hükmün temyizinin hükmün icrasını durdurmayacağı- İlamın yargılama giderine (vekalet ücretine) ilişkin bölümünün, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümüyle bir bütün olduğu; bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazının ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlı olduğu, dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kısmı kesinleşmeden yargı gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmın da icra takibine konu edilemeyeceği-
Tasarrufun iptali ilamı üzerine ilk takip dosyası üzerinden 3. şahsa satılan malların haczi ve satışı istenerek takibe devam olunabileceği- Takibe konu ilamda.‘davalı ...  ile dahili davalının... bağımsız bölümlerin toplam bedeli 189.000,00 TL’yi geçmemek üzere davacının icra takip dosyalarındaki toplam alacak ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere nakdi teminat ile sorumlu tutulmalarına, davacıya bu dosyalardaki alacağın tahsili yönünde bu kişiler ile ilgili takip ve dava yetkisi tanınmasına...’’ şeklinde hüküm kurulduğundan, alacaklının icra dosyaları üzerinden takibe devam edebileceği, anılan miktarların tahsiline ilişkin bir hüküm kurulmadığından, bu miktarlar için 3. şahıs aleyhine takip yapılamayacağı- Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin ilamda yer alan üç davalıdan alınmasına karar verildiğinden, vekalet ücreti, adı geçen davalıdan yargılama gideri ve bunların fer’ileri 1/3 oranında istenebileceği-
Boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakasının da istenebileceği-
Aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takip konusu edilemeyecekleri; ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümlerin de aynı kurala tabi oldukları, ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmelerinin gerekli olmadığı- Tedbir nafakası yönünden takip yapılabilmesi için ise ilamın kesinleşmesi koşulu bulunmadığı- Boşanma ilamının ekinde hükmedilen manevi tazminat ve tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatıldığı durumda takibin tedbir nafakası yönünden devamına imkan kılacak şekilde manevi tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ise iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Temyiz kararın icrasını durdurmayacağı, yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olmasının, kararın yerine getirilmesini önlemeyeceği- Menfi tespit konulu ise kesinleşmeden takibe konulamayacağı, menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse de yasa gereği bu tür ilamların icrası için yine kesinleşme şartının aranacağı-
HUMK. mad. 443/4 (HMK. mad. 367/2) gereğince gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği, bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesinin zorunlu olduğu, buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek olmadığı- Mahkemece muhdesatın tesbitine karar verildiği, ilamda sicilde değişikliğe yol açan tescil hükmü bulunmadığı dolayısı ile ilamın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp infazı için kesinleşmesi koşulu bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
6100 sayılı HMK. Geçici mad. 3 gereğince uygulanması gereken HUMK. mad. 443/4 (HMK. mad. 367/2) gereğince, gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği, bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesinin zorunlu olduğu, buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek olmadığı- İlamda sicilde değişikliğe yol açan tescil hükmü bulunmadığı dolayısı ile ilamın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp infazı için kesinleşmesi koşulu bulunmadığından Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-