İlamda basın yoluyla hakaret nedeniyle manevi tazminata hükmedilmiş olup, bahsi geçen tazminatın tahsili kamu düzenini ilgilendirmediğinden ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağına dair 7 günlük süreden sonra yapılan şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verileceği-
Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe infaz edilemeyeceği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle verilen tazminata ilişkin ilamlarda ise, taşınmazın mülkiyeti tartışma konusu yapılmayıp tazminat hususu tartışıldığından ilam taşınmazın aynı ile ilgili kabul edilemeyeceği-
Takip tarihi itibarıyla boşanma ilamı kesinleştiğinden; tazminatlar istenebilir halde olup, faizin de kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerekeceği-
Boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, ekinde hükmedilen, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmelerinin gerekli olmadığı-
Şahsın hukukuna dair marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet yönünden karar kesinleşmiş olduğundan bozmaya uyularak verilen tazminat ve vekalet ücreti hakkındaki hükmün kesinleşmeden takibe konması mümkün olduğu, o halde şikayetin reddi gerekeceği -
Taşınmazın aynına ilişkin olan ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği- Taşınmazın mülkiyetinin tartışılarak buna göre sonuca gidilmesi halinde ilamın taşınmazın aynına ilişkin olduğunun kabulü gerektiği-
B.sayar yazılım programının  lisanssız kullanımı nedeniyle, "borçlu şirket sahibi hakkında yargılama yapılarak suçlu bulunması, mahkumiyetine karar verilmesi ve bu kararın  kesinleşmesiyle durumun sabit olduğu" anlaşıldığından,  "FSEK. mad. 68 çerçevesinde maddi tazminata hükmedildiği" görüldüğünden, takip dayanağı ilamın  şahsın hukukuna ilişkin olmadığı, malvarlığına (tazminat alacağına) ilişkin olduğu ve  HMK 367. maddesi kapsamına giren kesinleşmeden icra edilemeyecek ilam niteliğinde bulunmadığı nazara alınarak, "ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı"na yönelik şikayetin reddi gerektiği-
Gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna mütedair hükümlerin kesinleşmedikçe infaz olunamayacağı-
Takip dayanağı ilam İİK.nun 277 ve müteakip maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davası sonucunda, aynı yasanın 283/2. maddesi gereğince bedele hükmedilmesine ilişkin olup; bu tür kararlarda amaç yalnızca borçlunun tasarrufuna konu ettiği maldan alacaklının alacağının tahsili olanağını sağlamaktan ibaret olup, tapu kaydının iptaline yönelik bir hüküm yer almayacağından söz konusu ilamın bu haliyle ayni değil şahsi hak doğurur nitelikte olup HUMK.nun 443/4.maddesi kapsamında kalmadığından infazı için kesinleşmesi şartı aranmayacağı-