Tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkin davaya konu taşınmazın ihalenin feshi davası ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine, "...dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına..." şeklinde verilen ilam taşınmazın aynı ile ilgili, kayıt ve sicillerde değişiklik yaratacak hüküm içermediğinden, ilam vekalet ücreti, yargılama gideri ve faiz taleplere yönelik ilamın icrası için kesinleşmesi şartının bulunmayacağı-
Takip konusu hakem mahkemesi kararında, uyuşmazlıkta Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun uygulanmasına karar verildiğinin belirtildiği bilinerek mahkemece, bu yasanın 15. maddesi gereğince ve borçlu tarafından icra takibinden sonra kararın iptali için Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açıldığı nazara alınarak takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-
HMK. mad. 367/1 gereğince kararın temyizinin kural olarak icrayı durdurmayacağı- Menfi tespit konulu ilamların kesinleşmeden takibe konulabilmelerinin olanaklı olmadığı, menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse de yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartı aranması gerekeceği- Menfi tespit ilamı olup kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ilamın fer-ileri (eklentileri) olan yargılama gideri ile vekalet ücreti de asla bağlı olduğundan, kesinleşmeden takibe konu edilemeyecekleri, bu sebeple, takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Boşanma hükmü kesinleşmiş olduğundan, feri kalemler (maddi-manevi tazminat) yönünden icra takibi yapılabileceği-
İlamda sicilde değişikliğe yol açan taşınmazın aynına ilişkin tescil hükmü bulunmaması halinde, bu ilamın icraya konulabilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığı-
Mahkeme kararında ayına ilişkin bir hüküm de kurulmadığından icraya konulabilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığı- Takip dayanağı ilamda, faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği, ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde, ilamda yer alan eklentiler de ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin, kararın kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği-
Vergi Mahkemesi tarafından idari işlemin iptaline ilişkin verilen kararın infazının istenilebilmesi için kesinleşmesi şartının aranmadığı- İlam, likit bir alacak içeren eda hükmü taşımamakta ise de, yargılama gideri ve avukatlık ücreti alacağı yönünden eda hükmü taşıdığından, bu alacaklar ve faizleri yönünden takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
HMK. mad. 367/1 gereğince temyizin kararın icrasını durdurmayacağı- Kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkin ilamın tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında ve bunlara ilişkin sicil ve kayıtlarında bir değişiklik yaratmamakta sonuçları itibariyle ancak tarafların malvarlığını etkilemekte olduğundan takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmediği-
HMK. mad. 367/1 gereğince, temyizin, kararın icrasını durdurmayacağı- Menfi tespit konulu ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
HMK. mad. 367/2 maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemeyeceği, ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan tazminatlar da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekeceği, bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmeyeceği- Takip tarihinde ilamın boşanma hükmü yönünden, kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-